BUSTESIN %0.5 enj.çöz. içeren flakon 1x20 ml flakon kutu Dozu

Vem Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Bustesin dozu, Bustesin dozaj, Bustesin doz aşımı, Bustesin uygulama, Bustesin kullanım şekli, Bustesin kullanımı, Bustesin kullanım süresi, Bustesin açmı tokmu, Bustesin nedir, Bustesin ne için kullanılır, Bustesin nasıl kullanılır, Bustesin faydaları, Bustesin etkileri, Bustesin günde kaç kez, Bustesin sabah mı akşam mı, Bustesin fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

BUSTESİN, bölgesel anestezi uygulamasında tecrübeli klinisyenler tarafından veya bu kişilerin gözetiminde kullanılmalıdır. Yeterli anestezi elde etmek için gerekli olan en düşük doz kullanılmalıdır.

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Aşağıda verilen dozlar kılavuz niteliğindedir. Gereken dozun hesaplanmasında bloğun genişliği ve hastanın genel durumu önemlidir.

İnfıltrasyon Anestezisi: 5-30 mL BUSTESİN 5 mg/mL (25-150 mg bupivakain hidroklorür) verilmelidir.

İnterkostal blok: Her sinir için 2-3 mL BUSTESİN 5 mg/mL (10-15 mg bupivakain hidroklorür). En fazla toplam 10 sinire kadar uygulanmalıdır.

Daha geniş bloklar (epidural anestezi, sakral ve brakiyal pleksus anestezisi): 15-30 mL BUSTESİN 5 mg/mL (75-150 mg bupivakain hidroklorür).

Obstetrik anestezi (epidural anestezi ve vajinal doğum ve vakum uygulaması için kaudal anestezi): 6-10 mL BUSTESİN 5 mg/mL (30-50 mg bupivakain hidroklorür).

Verilen dozlar başlangıç dozlarıdır. Dozlar gerektiğinde her 2-3 saatte bir tekrarlanabilir.

Epidural blok (sezaryan operasyonu için): 15-30 mL BUSTESİN 5 mg/mL (75-150 mg bupivakain hidroklorür).

Bir opioid ile birlikte kullanılması durumunda bupivakain dozu azaltılabilir. İnfüzyon süresi boyunca hasta, kan basıncı, kalp hızı ve muhtemel toksik etkiler açısından düzenli aralıklarla gözlenmelidir. Toksik belirtiler gözlenirse infüzyon derhal durdurulmalıdır.

Önerilen maksimum doz:

Önerilen maksimum doz, tek uygulamada ve aynı durumlar için temel olarak 2 mg/kg vücut ağırlığı olarak hesaplanır ve yetişkinler için 4 saatlik periyotlar içinde maksimum 150 mg’dır.

BUSTESİN 5 mg/mL: 30 mL (150 mg bupivakain hidroklorür)

24 saat içinde önerilen maksimum doz 400 mg’dır. Total doz hastanın yaşma, yapısına ve diğer ilgili durumlara göre düzenlenmelidir.

Uygulama şekli:

Uygulanacak toplam doz yavaş olarak, dakikada 25-50 mg hızında veya aralıklı olarak enjekte edilmeli, bu arada hasta ile konuşularak durumu kontrol edilmelidir. Epidural enjeksiyon gibi yüksek dozların kullanılacağı durumlarda, tercihen BUSTESİN adrenalin içeren 3-5 mLTik test dozu enjekte edilmelidir. Yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesini önlemek için dikkatli bir aspirasyon işlemi ile gereken özenin gösterilmesi gerekmektedir. Yanlışlıkla damar içine enjeksiyon kalp hızında kısa süreli bir artışa yol açabilir ve yanlışlıkla intratekal enjeksiyon spinal blok belirtilerine neden olabilir. Toksik belirtiler görülürse enjeksiyona derhal son verilmelidir.

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek/karaciğer yetmezliği olanlarda BUSTESİN’in güvenliliği ve etkililiği incelenmemiştir. Ciddi hepatik hastalığı, ciddi renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda özel dikkat gösterilmelidir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyonda BUSTESİN’in güvenliliği ve etkililiği incelenmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:

Doz aşımı ve tedavisi

Akut sistemik toksisite Semptomlar:

Sistemik toksik reaksiyonlar, santral sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem ile ilişkilidir. Bu tip reaksiyonlar lokal anesteziğin yanlışlıkla damar içine enjeksiyonu, doz aşımı, veya nadir olarak damar dokusu zengin bölgelerdeki hızlı absorbsiyonu gibi kanda yüksek konsantrasyonda bulunduğu durumlarda meydana gelir (Bkz. Bölüm 4.4).

Kardiyak semptomlar diğer ilaçlardan hem kalitatif hem de kantitatif olarak farklılık gösterirken, sinir sistemi semptomları bütün amid tipi lokal anesteziklerde benzerdir.

Yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesi durumunda sistemik toksik etkiler hemen ortaya çıkabilir (saniyelerden bir kaç dakikaya kadar). Aşırı doz durumunda, kandaki lokal anesteziğin konsantrasyonunun yavaş artması sonucu sistemik toksisite belirtileri daha geç meydana gelir (enjeksiyondan 15-60 dakika sonra).

Santral sinir sistemi toksisitesinde belirtiler yavaş yavaş şiddetlenir. İlk belirtiler sersemlik, sirkumoral parestezi, dilde his kaybı, hiperakuzi, kulak çınlaması ve görme bozukluklarıdır. Konuşma güçlüğü, kas seğirmesi veya müsküler tremorlar daha ciddidir ve jeneralize konvülsiyonlardan önce ortaya çıkar. Bu belirtiler nörotik davranış olarak algılanmamalıdır. Birkaç saniye ile dakikalar boyu devam eden grand mal tipi konvülsiyonlar ile bilinç kaybı görülebilir. Artan müsküler aktivite ile normal solunumun bozulması nedeniyle konvülsiyonlardan sonra hipoksi ve hiperkapni hızla ortaya çıkar. Ağır durumlarda apne görülebilir. Asidoz lokal anesteziklerin toksik etkilerini güçlendirir.

İyileşme, santral sinir sisteminde lokal anestezik ilacın dağılması ve metabolize edilerek uzaklaştırılması ile gerçekleşir. Çok yüksek dozlar enjekte edilmediyse iyileşme hızlıdır.

Kardiyovasküler sistem belirtileri genellikle ağır toksisite durumlarında ortaya çıkabilir ve benzodiazepin, barbitüratlar gibi ağır sedasyon veya genel anestezi nedeniyle maskelenebilecek santral sinir istemi toksisite belirtilerinden sonra gözükür. Sistemik yoğunluğun yüksek olmasına bağlı olarak hipotansiyon, bradikardi, aritmi ve hatta kardiyak arrest görülebilir. Kardiyovasküler sisteme ait toksik reaksiyonlar genellikle kalp ve miyokardın ileti sisteminin depresyonu ile bağlantılıdır ve azalmış kalp debisi, hipotansiyon, AV blok, bradikardi ve bazen ventriküler taşikardi, ventriküler fıbrilasyon dahil ventriküler aritmiler ve kardiyak arrest ile sonuçlanır. Bu belirtiler genellikle santral sinir sistemi toksisitesinden (öm. konvülsiyonlar) sonra ortaya çıkar, ancak nadir vakalarda prodromal santral sinir sistemi etkisi olmaksızın kardiyak arrest bildirilmiştir. Çok hızlı damar içi bolus enjeksiyonu sonrasında, santral sinir sistemi etkisi veya sirkülasyonda herhangi bir etkisi olmadan önce, bupivakainin böyle yüksek kan konsantrasyonuna koroner damarlarda ulaşılabilinir. Bu mekanizmayla miyokard depresyonu, intoksikasyonun ilk belirtisi olarak bile gözükebilir.

Çocuklarda sıklıkla anestezi başladıktan hemen sonra daha büyük bloklar geliştiğinden, bu grupta erken intoksikasyon belirtileri açısından özel dikkat gösterilmelidir.

Tedavi:

Total spinal blok durumlarında yeterli ventilasyon sağlanmalıdır (açık solunum yolları, oksijen, gerekirse entübasyon ve ventilasyon). Hipotansiyon/bradikardi durumunda inotropik etkiye sahip bir vazopressör uygulanmalıdır.

Akut sistemik toksisite belirtileri görüldüğünde lokal anesteziğin uygulanmasına derhal son verilmelidir.

Tedavide amaç, ventilasyonun, oksijenizasyonun devamını sağlamak, dolaşım desteği sağlamaktır.

Oksijen her zaman verilmelidir. Gerekiyorsa entübasyon sağlanmalıdır, ventilasyona yardımcı olunmalıdır. Konvülsiyonların görülmesi halinde diazepam verilir. Bradikardi durumunda atropin verilmelidir.

Dolaşım depresyonu meydana gelirse intravenöz sıvılar, dobutamin ve gerekirse noradrenalin verilir (başlangıçta 5 pg/kg/dakika, gerekirse her 10 dakikada bir 0.05 pg/kg/dakika artırılarak), daha şiddetli durumlarda hemodinamik takip ile izlenir. Efedrin de uygulanabilir. Solunum durması durumunda başarılı bir sonuç elde etmek için resüsitasyon açısından uzun süreli çabalar gösterilmesi gerekebilir. Tüm asidoz durumları tedavi edilmelidir.

Çocuklara sistemik toksisite tedavisi için yasları ve vücut ağırlıkları ile orantılı dozlar verilmelidir.