ENDOXAN 1000 mg 1 flakon Yan Etkileri
Eczacıbaşı-Baxter Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Endoxan yan etkileri, Endoxan etkileri, Endoxan zararları, Endoxan belirtileri, Endoxan uyarılar, Endoxan önlemler, Endoxan kilo aldırırmı, Endoxan zayıflatırmı, Endoxan zehirlenmesi, Endoxan cinsellik, Endoxan sorunlar, Endoxan uykusuzluk, Endoxan bağımlılık, Endoxan bırakma bilgilerini içerir.
ENDOXAN® alan hastalarda, birçok durumda geri dönüşümlü olan ve doza bağlı, aşağıdaki yan etkiler görülebilir: Kan ve kemik iliği: Uygulanan doza bağlı olarak, lökopeni, trombositopeni ve anemiyi de içerecek şekilde, değişik derecelerde kemik iliği baskılanması meydana gelebilir. Ateşin eşlik ettiği ya da etmediği lökopeni ve buna bağlı olarak (bazen yaşamı tehdit eden) sekonder enfeksiyonların gelişmesi beklenebilir. Trombositopeniye bağlı olarak kanama riski artar. Lökosit ve trombosit nadirleri normal olarak tedavinin başlamasından 1-2 hafta sonra görülür ve 3-4 hafta içinde normale döner. Aneminin ortaya çıkması için genellikle birkaç tedavi kürü gerekmektedir. Daha önceden kemoterapi ve/veya radyoterapi ile tedavi edilmiş hastalarda ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, daha ciddi bir kemik iliği baskılanması beklenmelidir. Diğer miyelosupresif preparatlar ile bir kombinasyon tedavisi doz ayarlamasını gerektirebilir. Tedavi periyodunun başlangıcında, kan sayımlarına göre sitotoksik ilaçların dozunun ayarlanması ve sitotoksik ilaçların en düşük ayarlanmış dozajı ile ilgili tablolara bakılması önerilir. Gastrointestinal yan etkiler: Bulantı ve kusma gibi gastrointestinal yan etkiler, doza bağlı advers etkilerdir. Hastaların %50’sinde, orta ve şiddetli düzeyde yan etkiler görülebilir. Nadiren, anoreksi, ishal, kabızlık ve stomatitten ülserasyona kadar değişen mukoza enflamasyonu bulguları (mukozit) görülebilir. İzole hemorajik kolit vakaları bildirilmiştir. Böbrekler ve üriner sistem: Siklofosfamid metabolitleri, idrar yoluyla uzaklaştırıldıktan sonra, üriner sistemde özellikle de mesanede değişikliklere yol açar. Hemorajik sistit, mikrohematüri ve makrohematüri, ENDOXAN® tedavisine bağlı olarak en sık görülen doza bağlı komplikasyonlardır ve tedavinin kesilmesini gerektirir. Başlangıçta sistit sterildir fakat sekonder mikrobiyal kolonizasyon görülebilir. Nadir olgularda, ölümle sonuçlanan ağır hemorajik sistit bildirilmiştir. Mesane duvarında ödem, subüretral kanama, fibroz ile birlikte interstisiyel enflamasyon ve giderek mesane duvarında sertleşme gibi değişiklikler gözlenmiştir. Renal lezyonlar (özellikle geçmişinde renal fonksiyon yetmezliği olması durumunda), yüksek dozlardan sonra ender görülen bir yan etkidir. Mesna kullanımı ya da yeterli hidrasyon, bu ürotoksik yan etkilerin sıklığını ve şiddetini önemli ölçüde azaltabilir. Genital sistem: Alkilasyon yoluyla etki göstermesi nedeniyle, siklofosfamidin spermatogenez üzerinde, azospermi ya da kalıcı oligospermi ile sonuçlanabilen, kısmen geri dönüşümsüz bozulmalara neden olabileceği düşünülebilir. Her iki cinste de kısırlığa yol açabilir. Kısırlığın ortaya çıkması, doza, tedavinin süresine ve tedavi sırasında gonadların durumuna bağlıdır. Siklofosfamidle tedavi edilen kadınların önemli bir kısmında, gonadotropin salınımının artmasına ve östrojen salınımının azalmasına bağlı olarak amenore görülebilir. Tedavinin kesilmesinden sonraki birkaç ay içerisinde, menstrüel siklus normale döner. Puberte öncesinde tedavi edilen genç kızlarda genellikle sekonder seks karakterleri gelişir ve menstrüel siklus düzenlidir. Puberte öncesi dönemde uzun süreli siklofosfamid tedavisine bağlı olarak, germ hücrelerinin tamamen yok olmasıyla birlikte over fibrozu görülebilir. Erkeklerde, siklofosfamid tedavisi sonrası oligospermi ya da azospermi ile birlikte gonadotropin salınımı artar. Testosteron salınımı normaldir. Bu hastalarda cinsel potens ve libido etkilenmez. Puberte öncesi tedavi edilen erkek çocuklarda, sekonder seks karakterleri gelişir. Oligospermi, azospermi ve gonadotropin salınımında artış görülür. Testiküler atrofi gelişebilir. Karaciğer: Nadiren, ilgili laboratuar parametrelerinde (ALT, AST, gamma-GT, alkalen fosfataz, bilirubin) yükselme ile belirlenen, karaciğer fonksiyonlarında bozulma bildirilmiştir. Allojenik kemik iliği transplantasyonu sırasında busulfan ya da tüm vücut radyoterapisi ile kombine olarak yüksek d