GERAKON 325 mg 20 tablet Yan Etkileri
Biem Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Gerakon yan etkileri, Gerakon etkileri, Gerakon zararları, Gerakon belirtileri, Gerakon uyarılar, Gerakon önlemler, Gerakon kilo aldırırmı, Gerakon zayıflatırmı, Gerakon zehirlenmesi, Gerakon cinsellik, Gerakon sorunlar, Gerakon uykusuzluk, Gerakon bağımlılık, Gerakon bırakma bilgilerini içerir.
Accuzide veya diğer ADE inhibitörleri, hidroklorotiyazid tedavisi sırasında aşağıdaki istenmeyen etkilerin görüldüğü bildirilmiştir. Kardiyovasküler: Accuzide tedavisinin başlangıç döneminde, tuz ve/veya sıvı kaybı olan hastalarda (örneğin kusma, diyare veya daha önceden uygulanan diüretik tedavisi gibi nedenlere bağlı), ağır hipertansiyonlu hastalarda ve Accuzide dozunun arttırıldığı durumlarda bulanık görme, halsizlik ve baş dönmesi hissi ile nadiren bilinç kaybına kadar varabilen (senkop gibi) belirtilerle birlikte seyrek olarak kan basıncında aşırı düşme (hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon) meydana gelebilir. Hidroklorotiyazid tedavisi sırasında, potasyum eksikliğine bağlı olarak elektrokardiyografik değişiklikler ve kardiyak ritm bozuklukları görülebilir. ADE inhibitörü tedavisi gören bazı hastalarda kan basıncının çok fazla düşmesine bağlı olarak aşağıdaki advers etkilerin görülebildiği bildirilmiştir: taşikardi, palpitasyon, aritmi, göğüs ağrısı, angina pektoris, miyokard enfarktüsü, geçici iskemik nöbet. Böbrekler: Nadiren, böbrek yetmezliği meydana gelebilir veya ilerleyebilir. İzole vakalarda akut böbrek yetmezliğine dönüşebilir. Çok seyrek olarak, bazen böbrek fonksiyonlarında kötüleşme ile seyreden proteinüri görüldüğü bildirilmiştir. Hidroklorotiyazid tedavisi gören izole vakalarda, akut böbrek yetmezliği ile sonlanan bakteriyel olmayan interstisyel nefrit meydana geldiği bildirilmiştir. Solunum sistemi: Seyrek olarak, kuru rahatsız edici öksürük ve bronşit, nadiren nefes darlığı, sinüzit, rinit, izole bronkospazm, seyrek olarak, muhtemelen hidroklorotiyazide karşı aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkan şok belirtileriyle birlikte pulmoner ödem bildirilmiştir. Öte yandan glosit ve ağız kuruluğu ile susama hissi meydana gelebilir. Seyrek olarak, ADE inhibitörü kullanımına bağlı larinks, farinks ve/veya dili de içeren angionörotik ödem bildirilmiştir. Bu durum görülürse derhal cilt altına 0.3-0.5 mg epinefrin uygulanmalı ya da EKG ve kan basıncı kontrolü altında intravenöz yoldan yavaş olarak 0.1 mg epinefrin verilmeli ve takiben glukokortikosteroid uygulanmalıdır. İntravenöz yoldan antihistaminik ve H2-reseptör antagonisti verilmesi de önerilir. Epinefrin uygulamasına ek olarak, eksikliği biliniyorsa C1-inaktivatörü de verilebilir. Sindirim sistemi: Seyrek olarak, bulantı, üst abdominal ağrı ve hazımsızlık, nadiren kusma, ishal, kabızlık ve iştahsızlık görülebilir. ADE inhibitörü tedavisi sırasında kolestatik sarılık, karaciğer fonksiyon bozukluğu, hepatit ve (sub)ileus ortaya çıkan hastaların bulunduğu bildirilmiştir. Deri ve kan damarları: Bazen ekzantem gibi alerjik deri reaksiyonları, nadiren ürtiker, kaşınma ve eritema multiforme gibi deri reaksiyonları, Stevens-Johnson sendromu, lupus erythematosus (çok ender olarak hidroklorotiyazid tedavisinden sonra) ya da dudakları, yüzü ve/veya ekstremiteleri de kapsayan anjiyonörotik ödem görülebilir. Bazı hastalarda deri değişikliklerine ateş, miyalji, artralji/artrit, vaskülit, eozinofili, lökositoz ve/veya ANA-titrasyonunda yükselme eşlik edebilir. Ağır deri reaksiyonlarında Accuzide tedavisine son verilmelidir. Ender vakalarda, anafilaktoid reaksiyonlar, psoriasis benzeri deri lezyonları, fotosensitivite, sıcak basması, terleme, alopesi, onikoliz ve Reynaud hastalığı olanlarda vasküler krampların şiddetlendiği bildirilmiştir. Özellikle yaşlı veya vasküler hastalığı bulunanlarda, yüksek hidroklorotiyazid dozlarında, hemokonsantrasyon sonucu nadiren trombüs ve emboli görülebilir. Hidroklorotiyazid tedavisi sırasında nadiren, terlemede azalma meydana geldiği gözlenmiştir. Sinir sistemi: Bazen, baş ağrısı, halsizlik, uyku artışı, apati, nadiren depresyon, baş dönmesi, uykusuzluk, impotans, uyuşukluk hissi ve parestezi, denge duyusunda bozulma, oryantasyon bozukluğu, ruhsal durumda dalgalanmalar, kulak çınlaması, bulanık görme ve kısmen sıvı ve elektrolit denge bozukluğuna bağlı olarak tat duyusunda değişme ya da geçici tat duyu