OCLADRA 2 mg/ml enjeksiyonluk çözelti içeren 1 flakon Uyarılar

Biem Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Ocladra uyarılar, Ocladra zararları, Ocladra önlemler, Ocladra riskler, Ocladra yan etkisi, Ocladra alerji, Ocladra alkol, Ocladra hamileler, Ocladra emzirme, Ocladra araç kullanımı, Ocladra fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

Kladribin; miyelo- ve immüno-supresyon, uzun süren lenfositopeni ve fırsatçı enfeksiyonlar gibi kayda değer toksik advers reaksiyonları tetikleyebilen antineoplastik ve immünosupresifbir maddedir. Kladribin tedavisi gören hastalar hematolojik ve non-hematolojik toksisiteleraçısından yakından izlenmelidir.

Şüpheli veya ortaya çıkmış olan böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ayrıca yüksek enfeksiyon riski, kemik iliği yetmezliği veya infiltrasyonu, miyelosupresif ön tedavilerinuygulandığı hastalarda kladribin uygulaması düşünülüyorsa özel önlem alınmalı veriskler/yararlar dikkatle değerlendirilmelidir. Aktif enfeksiyonlu hastalar, kladribin ile tedaviöncesinde altta yatan durumlar için tedavi almalıdırlar. Genellikle anti-infektif profilaksiönerilmemekle birlikte, kladribin ile tedavi öncesinde immünitesi zayıflamış veya öncedenvar olan agranülositozu olan hastalar için faydalı olabilir.

Şiddetli toksisite meydana gelirse, şiddetli komplikasyonlar çözülene kadar hekim tedaviyi ertelemeyi veya kesmeyi değerlendirmelidir. Enfeksiyon durumunda, gerektiği takdirdeantibiyotik tedavisi başlatılmalıdır.

Kladribin alan hastaların, transfüzyon ile ilişkili graft-versus-host hastalığının (Ta-GVHD) önlenmesi için ışınlanmış hücresel kan bileşenleri/ürünleri almaları önerilmektedir.

Sekonder maligniteler

Diğer nükleozid analogları gibi kladribin ile tedavi de miyelosupresyon, etkili ve uzamış immünosupresyonla ilişkilidir. Bu ajanlarla tedavi, sekonder malignitelerin meydana gelmesiile ilişkilendirilir. Sekonder malignitelerin, tüylü hücreli lösemili hastalarda ortaya çıkmasıbeklenir. Sıklıkları %2 ila %21 gibi geniş bir aralıkta değişmektedir. Pik risk, 40 ve 66 ayarasında bir medyan ile teşhis sonrasındaki 2 yıldadır. İkinci malignitelerin kümülatif sıklığı;tüylü hücreli lösemi teşhisinden sonraki 5, 10 ve 15 yılı takiben, sırasıyla %5, %10-12 ve%13-14’tür. Kladribini takiben, 2,8 ila 8,5 yıl medyan gözlem periyodu sonrasında ikincimalignite insidansı %0 ila %9,5 arasında değişmektedir. Kladribin tedavisi sonrasında ikincimalignite sıklığı, 10 yıllık bir periyotta tedavi edilen tüm 232 tüylü hücreli lösemi hastalarının%3,4’üdür. Kladribin ile en yüksek ikinci malignite insidansı 8,4 yıllık bir medyan takipsonrasında %6,5’tir. Bu nedenle kladribin ile tedavi edilen hastalar dikkatle izlenmelidir.

Hematolojik toksisite

Tedaviyi takip eden ilk ay boyunca miyelosupresyon göze çarpar ve alyuvar ve trombosit transfüzyonlarına gerek duyulabilir. Kemik iliği fonksiyonunun daha ileri supresyonununöngörülmesi için, kemik iliği depresyonu belirtileri görülen hastalar dikkatle tedaviedilmelidir. Aktif veya şüpheli enfeksiyonu olan hastalarda terapötik riskler ve yararlardikkatle değerlendirilmelidir. Şiddetli miyelotoksisite ve uzun süren immünosupresyon riski,hastalıkla ilişkili kemik iliği infiltrasyonu olan hastalarda veya önceden miyelosupresif tedavialmış olan hastalarda yüksektir. Bu tür durumlarda dozun azaltılması ve hastanın düzenliolarak izlenmesi gerekmektedir. Pansitopeni normalde geri döndürülebilirdir ve kemik iliğiaplazi yoğunluğu doza bağlıdır. Kladribin ile tedavi sırasında ve sonrasındaki 6 ay içindefırsatçı enfeksiyon insidansında artış beklenir. Potansiyel advers reaksiyonları ve bununsonucunda gelişen komplikasyonları (anemi, nötropeni, trombositopeni, enfeksiyonlar,hemoliz veya kanamalar) belirlemek ve hematolojik iyileşmeyi ölçmek için, tedavi sırasındave takip eden 2 ila 4 ay içinde periferik kan sayımının dikkatli ve düzenli olarak izlenmesiesastır. Kaynağı bilinmeyen ateş tüylü hücreli lösemi tedavisi alan hastalarda sıklıklameydana gelir ve ağırlıklı olarak tedavinin ilk 4 haftasında ortaya çıkar. Febril olaylarınkaynağı uygun laboratuvar ve radyolojik testlerle araştırılmalıdır. Febril olayların üçtebirinden daha azı belgelenen bir enfeksiyon ile ilişkilidir. Enfeksiyonlarla ilişkili ateş veyaagranülositoz durumunda antibiyotik tedavisi gerekir veya önerilir.

Böbrek ve karaciğer yetmezliği

Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kladribin kullanımı üzerine veri bulunmamaktadır. Klinik deneyim çok sınırlıdır ve kladribinin bu hastalarda güvenliliği iyibelirlenmemiştir (bkz. Bölüm 4.3 ve 5.2). Bilinen veya şüpheli böbrek veya karaciğeryetmezliği olan hastalarda dikkatli tedavi gerekmektedir. Kladribin ile tedavi edilen tümhastalar için, klinik olarak belirtildiği şekilde böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının periyodikdeğerlendirmesi önerilir.

Yaşlılar

Yaşlı hastalarda kullanım öncesi hasta değerlendirilmeli ve kullanım süresince hastanın kan sayımı, böbrek ve karaciğer fonksiyonları dikkatle izlenmelidir. Her bir hasta için riskdeğerlendirilmelidir. (Bkz. Bölüm 4.2).

Tümör lizis sendromunun önlenmesi

Tümör yükü yüksek olan hastalarda, serum ürik asit seviyelerini kontrol etmek için, kemoterapinin başlatılmasından 24 saat önce yeterli veya artırılmış hidrasyonla birlikteprofilaktik allopürinol tedavisi başlatılmalıdır. 2 haftalık periyot için 100 mg’lık günlük oralallopürinol dozu önerilmektedir. Serum ürik asitin normal aralığın üstünde birikimidurumunda allopürinol dozu 300 mg/gün’e çıkarılabilir.

Fertilite

Kladribin ile tedavi edilen erkeklere, tedaviden sonraki 6 aya kadar çocuk sahibi olmamaları ve kladribinle tedaviye bağlı olarak infertilite ihtimali nedeniyle tedavi öncesinde spermkriyoprezervasyonu hakkında bilgi almaları önerilmelidir (Bkz. Bölüm 4.6 ve 5.3).

Bu tıbbi ürün her flakonda 1 mmol’den daha fazla sodyum içerir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için gözönünde bulundurulmalıdır.

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

OCLADRA araç ve makine kullanımını etkilemektedir. Performans üzerinde potansiyel etkisi olan belirli advers reaksiyonların olması durumunda (örn; çok yaygın olan baş dönmesi,anemiye bağlı olarak gelişen ve yaygın görülen uyuşukluk gibi) hastalar araç ve makinekullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.