SAFECAINE %3 enjeksiyonluk çözelti içeren ampül Dozu

Vem Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Safecaine dozu, Safecaine dozaj, Safecaine doz aşımı, Safecaine uygulama, Safecaine kullanım şekli, Safecaine kullanımı, Safecaine kullanım süresi, Safecaine açmı tokmu, Safecaine nedir, Safecaine ne için kullanılır, Safecaine nasıl kullanılır, Safecaine faydaları, Safecaine etkileri, Safecaine günde kaç kez, Safecaine sabah mı akşam mı, Safecaine fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Dozaj; hastanın fiziksel durumuna, anestezi yapılacak oral boşluğun alanına, oral dokunun vaskülaritesine ve uygulanan anestezi tekniğine bağlıdır. Etkin anesteziyi sağlayacak en az doz kullanılmalıdır.

Pozoloji:

Mepivakain hidroklorürün üst çenede etkinin başlama süresi yaklaşık 0.5-2 dakika, alt çenede ise 1 - 4 dakikadır.

SAFECAINE’in 0.7 - 1 ml olarak uygulandığında 10-17 dakikalık pulpal analjezi ve yaklaşık 60- 100 dakikalık yumuşak doku anestezisi sağlar.

Yetişkinler ve çocuklar için tavsiye edilen dozlar maksimum dozlarla birlikte aşağıdaki tabloda verilmiştir:

Koruyucu içermediğinden SAFECAİNE ampul enjeksiyonlarının kullanılmayan kısmı atılmalıdır.

Uygulama şekli:

SADECE DENTAL ANESTEZİDE KULLANILIR.

LOKAL ENJEKSİYON (blok veya infıltrasyon).

SAFECAİNE damar içi enjeksiyonla kesinlikle uygulanmamalıdır. Damar içi enjeksiyonun önlenmesi için her enjeksiyondan önce mutlaka bir aspirasyon denemesi yapılmalıdır. Enjeksiyon hızı 1 ml/dk’yı aşmamalıdır.

Kazara yapılan damar için enjeksiyonların sonuncunda oluşan majör sistematik reaksiyonlar bir çok durumda, aspirasyon sonrasında 0.1 - 0.2 ml yavaş enjeksiyon ve geri kalan kısmın yavaş enjeksiyonu gibi enjeksiyon teknikleriyle 30 saniye - 1 dakikadan az olmayacak şekilde önlenebilir.

in belirtilerini gözleyebilmek için enjeksiyonlar arasında belirli bir zaman bırakılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Karaciğer / böbrek yetmezliği:

Karaciğer ve böbrek bozukluğu olan hastalarda dozlar azaltılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

4 yaş (20 kg vücut ağırlığı) ve üzeri çocuklarda:

Tavsiye edilen terapötik doz:

Enjeksiyon miktan çocuğun yaşına ve vücut ağırlığına, operasyonun büyüklüğüne bağlı olarak ayarlanmalıdır. Ortalama doz 0.75 mg/kg = 0.025 ml mepivakain/kg vücut ağırlığıdır.

4 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

Tavsiye edilen maksimum doz:

3 mg mepivakain/kg vücut ağırlığına eşdeğer (0.1 ml mepivakain/kg) olan miktan aşmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda doz azaltılmalıdır.

Diğer:

Doz aşımı ve tedavisi

Toksisite:

İstenmeyen toksik etkiler 5-6 mg/1 veya daha yüksek plazma seviyeleri ile, konvülziyonlar ise 10 mg/1 veya daha yüksek plazma seviyeleri ile ortaya çıkabilir. Bu aşırı plazma seviyeleri kazara yapılan intravasküler enjeksiyon veya anormal hasta koşullarından kaynaklanıyor olabilir.

Doz aşımı ile ilgili sınırlı sayıda deneyim vardır. 8 yaşındaki bir çocuğa (yaklaşık 25 kg) 300 mg intravenöz uygulama nöbetlere sebep olmuştur.

Semptomlar:

Lokal anestezikler yanlışlıkla intravasküler olarak enjekte edilirse (örneğin vücudun üst yarısındaki küçük arter kazara delinmişse ve madde ters yöne enjeksiyon ile beyine ulaşırsa) relativ doz aşımı oluşur. Bu gibi durumlarda toksik kabul edilmeyen dozdan sonra bile nöbetlerin eşlik ettiği Merkezi Sinir Sistemi (MSS) semptomları meydana gelecektir. Mutlak doz aşımları, çoğunlukla MSS ve kardiyovasküler yan etkilerin meydana gelmesiyle karakterize edilir.

MSS toksisitesi, aşama aşama artan ciddi reaksiyonlar ve semptomlarla oluşur. Başlangıçtaki semptomlar; ajitasyon, zehirlenme hissi, dilde ve dudaklarda uyuşma hissi, ağız çevresinde parestezi, görme ve işitmede düzensizlik ve kulaklarda uğultu. Eğer bu etkiler enjeksiyon devam ederken gözlenirse, bunlar bir uyarı sinyalidir ve enjeksiyon derhal durdurulmalıdır. Mafsal güçlükler, kas sertliği ve seğirmesi çok ciddi semptomlardır ve genel nöbetlerden önce gelmektedir. Bu semptomlar nevrotik davranış olarak yanlış yorumlanmamalıdır. Şuursuzluk ve Grand mal nöbetleri izlenebilir ve birkaç saniyeden birkaç dakikaya sürebilir. Artan kas hareketi ve yetersiz havalandırma nedeniyle nöbetler sırasında süratle oksijen eksikliği ve hiperkapni meydana gelir. Ciddi vakalarda solunum durması da görülebilir. Asidoz lokal anesteziklerin toksik etkilerini şiddetlendirir.

İyileşme, lokal anestezik metabolizmasına ve merkezi sinir sistemi dışına dağılımına bağlıdır. İyileşme, sıklıkla yüksek miktarlarda ilaç verilmediği zaman sağlanır.

Genellikle kardiyovasküler etkiler daha ciddi durumları içermektedir. Lokal anesteziklerin yüksek sistemik konsantrasyonlan sonucu kan basıncında düşüş, bradikardi, aritmi ve kalp durması meydana gelebilir. Bu etkiler genellikle, hasta genel anestezi almadıkça veya benzodiazepinler veya barbitüratlar gibi ilaçlarla ağır bir şekilde sakinleştirilmedikçe MSS toksisite belirtilerinden önce gelmektedir. Fakat merkezi blokların kan basıncında düşüş ve muhtemelen bradikardi ile sonuçlanarak sempatik bloklara sebep olduğu unutulmamalıdır.

Tedavi:

Akut sistemik toksisite belirtileri ortaya çıkarsa lokal anestezik uygulaması derhal durdurulmalıdır. Tedavi nöbetlerin çabuk sonlandırılmasmı ve iyi oksijenasyon ve sirkülasyon sürekliliğini amaçlamalıdır. Oksijen, kontrollü havalandırma ile birlikte (eğer gerekliyse) her zaman verilir. Nöbet durumunda diazepam verilir. Asistoli hastalarına kardiyak masaj uygulanmalıdır. Eğer asidoz varsa, tedavi edilmesinin önemli olduğu unutulmamalıdır.