TRAMADOLOR 100 mg 5 ampül Uyarılar
Sandoz Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Tramadolor uyarılar, Tramadolor zararları, Tramadolor önlemler, Tramadolor riskler, Tramadolor yan etkisi, Tramadolor alerji, Tramadolor alkol, Tramadolor hamileler, Tramadolor emzirme, Tramadolor araç kullanımı, Tramadolor fazla alınırsa bilgilerini içerir.
- Özofajit, gastrit ve/veya peptik ülseri olan hastalar meloksikam tedavisine başlamadan önce bu rahatsızlıklarının tedavisini yaptırmış olmaları gerekmektedir.
- Gastrointestinal semptomları veya gastrointestinal hastalık hikayesi olan hastalar gastrointestinal kanama başta olmak üzere dijestif rahatsızlıklar bakımından dikkatle takip edilmelidir.
- Tıpkı diğer NSAİ’lar gibi meloksikamla tedavinin herhangi bir döneminde uyarıcı herhangi bir semptom göstermeksizin veya önceden ciddi bir gastrointestinal rahatsızlık öyküsü olmaksızın nadiren fataliteye yol açmış gastrointestinal kanama veya ülserasyon/perforasyon rapor edilmiştir.
- Meloksikam alan hastalarda nadiren kanama ve ülserasyon oluşursa ilaç kullanımına son verilmelidir. Gastrointestinal kanama ve benzeri riskleri en aza indirmek için mümkün olan en düşük etkin dozda ve tedavi için uygun olabilecek en kısa sürede kullanılmalıdır.
- Meloksikam tedavisi kutano-mukozal advers etkiler görülmeye başlandığı zaman bırakılmalıdır. Ciddi deri reaksiyonları ve hayatı tehdit edici önemli aşırı duyarlılık reaksiyonları oksikamlar da dahil olmak üzere diğer NSAİ’larda da görülebilir.
- NSAİ’lar nadir olarak interstisiyal nefrit, glomerulonefrit, renal medulla nekrozu veya nefrotik sendroma yol açabilir.
- Diğer bütün NSAİ ilaçlarda olduğu gibi serum transaminaz seviyelerinde, serum bilirubin ve karaciğer fonksiyonlarını gösteren diğer parametrelerde nadiren yükselme rapor edilmiştir. Serum kreatinin ve kan üre azot değerlerinde yükselme ve diğer laboratuvar değerlerinde bozukluklar bildirilmiştir. Bu yükselmeler genellikle hafif ve geçici niteliktedir. Eğer anormallikler şiddetli ve kalıcı ise meloksikam tedavisi durdurulmalı ve daha uygun bir ilaç verilmesi düşünülmelidir.
- Sodyum, potasyum ve su retansiyonu ve diüretiklerin natriüretik etkilerinin karışımı ve kardiyak bozukluk veya hipertansiyon problemi olan hastalarda NSAİ kullanımı çoğunlukla bu etkilerin artmasına yol açabilir.
- Böbreğe gelen kan miktarı ve kan hacmi azalmış hastalarda, non steroidal antienflamatuar ilaçlar renal perfüzyonun normal sınırlar arasında devamını sağlayan renal prostaglandinleri inhibe eder. NSAİ kullanımı bazı durumlarda latent renal yetmezlik dekompansasyonu ile sonuçlanabilir. Tedaviye son verilmesini takiben renal fonksiyonlar başlangıç durumundaki haline geri döner. Bu risk; yaşlı bireylerde, konjestif kalp yetmezliği, siroz, nefrotik sendrom veya böbrek hastalığı bulunan vakalar, diüretik kullananlar veya hipovolemiyle sonuçlanabilecek büyük cerrahi girişimlerin uygulanacağı bireylerde yüksektir. Bu gruptaki hastalar tedavi süresince dikkatle takip edilmelidir.
- Hassas, yaşlı ve zayıf düşmüş hastalar yan etkileri daha az tolere edebildiklerinden dolayı dikkatle kontrol altında tutulmalıdır. Diğer non-steroidal antienflamatuar ilaçlarda olduğu gibi böbrek, karaciğer ve kardiyak fonksiyonlarında bozukluk olma ihtimali yüksek olan yaşlı hastalarda dikkatli olmak gerekir.
- Yeterli terapötik yanıt alınamasa da tavsiye edilen maksimum günlük doz aşılmamalı veya ilave bir NSAİ ilaç tedavisi uygulanmamalıdır. Çünkü terapötik avantajları kanıtlanmadığı için toksi