BI-PROFENID 100 mg uzatılmış salımlı çentikli 20 tablet Etkileşimi

Sanofi Pasteur Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Bi-Profenid etkileşimi, Bi-Profenid etken madde, Bi-Profenid yardımcı maddeler, Bi-Profenid alkol, Bi-Profenid etkileşim, Bi-Profenid kullananlar, Bi-Profenid dozu, Bi-Profenid kullanımı bilgisini içerir.

Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler

- Diğer NSAİİ’ler (siklooksijenaz-2 selektif inhibitörleri dahil) ve yüksek doz salisilatlar:Gastrointestinal ülserasyon ve kanama riskinde artış

- Antikoagülanlar (heparin ve varfarin) ve trombosit agregasyonu inhibitörleri (örn. tiklopidin,klopidogrel):

Kanama riskinde artış. Eş zamanlı uygulama kaçınılmaz olduğunda, hasta yakından izlenmelidir.

- Lityum:

Böbrek yoluyla lityum atıhmının azalması nedeniyle, plazma lityum seviyesinde, bazen toksik düzeylere ulaşabilen artış riski. Minimum lityum konsantrasyonu ortalaması % 15 oranındaartmıştır ve böbrek lityum klerensi yaklaşık % 20 oranında azalmıştır. Gerekli görülen

durumlarda plazma lityum düzeyleri yakından izlenmeli ve NSAII tedavisi sırasında ve sonrasında lityum doz düzeyleri ayarlanmalıdır.

15 mg/haftanın üzerinde dozlarda metotreksat:

Özellikle yüksek dozlarda (> 15 mg/hafta) uygulandığında, muhtemelen proteine bağlı metotreksatın yerini alması ve metotreksatın renal klerensinin azalması ile ilişkili olarakhematolojik metotreksat toksisitesi riskinde artış.

Zidovudin:

Hematolojik toksisite NSAİİ’lerin zidovudin ile eş zamanlı kullanımıyla artmaktadır. Eş zamanlı zidovudin ve ibuprofen tedavisi alan HIV (+) hemofili hastalarında hemartroz vehematom riskinde artış görüldüğüne dair kanıt mevcuttur.

Kortikosteroidler: Gastrointestinal ülserasyon veya kanama riskinde artış

Diüretikler:

Diüretik etkide azalma. Diüretik alan ve özellikle dehidratasyon olmuş hastalarda, prostaglandin inhibisyonunun neden olduğu renal kan akışındaki azalmaya bağlı sekonderolarak böbrek yetmezliği gelişme riski daha yüksektir. Bu hastalarda, eş zamanlı tedaviyebaşlamadan rehidratasyon sağlanmalı ve tedaviye başladığında böbrek fonksiyonuizlenmelidir.

ADE inhibitörleri ve Anjiyotensin II Antagonistleri:

Antihipertansif etkide azalma. Böbrek fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda (örneğin, dehidratasyon bulunan hastalar ya da yaşlı hastalar) bir ACE inhibitörü veya Anjiyotensin IIantagonistinin siklooksijenaz inhibe eden ajanlarla birlikte uygulanması, olası bir akut böbrekyetmezliği de dahil olmak üzere, böbrek fonksiyonunun daha da kötüleşmesine yol açabilir.

15 mg/haftadan düşük dozlarda metotreksat:

Kombinasyon tedavisinin ilk haftalarında, tam kan sayımı haftalık olarak takip edilmelidir. Böbrek fonksiyonunda herhangi bir değişiklik varsa ya da hastanın yaşlı olması durumunda,daha sık takip yapılmalıdır. NSAİİ’lerin tavşan böbreği kesitlerinde metotreksat birikmesinikompetitif olarak inhibe ettiği rapor edilmiştir. Bu bulgu metotreksat toksisitesiniarttırabileceğine işaret edebilir. NSAİİ’lerin metotreksat ile birlikte uygulanması sırasındandikkatli olunmalıdır.

Pentoksifılin:

Kanama riskinde artış söz konusudur. Daha sık klinik takip ve kanama süresinin izlenmesi gereklidir.

Mifepriston:

NSAİİ’ler mifepristonun etkisini azaltabileceği için, mifepriston alimim takip eden 8-12 gün boyunca NSAİİ kullanılmamalıdır.

Anti-hipertansif ajanlar (beta blokerler, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, diüretikler): Anti-hipertansif potens azalması riski (vazodilatör prostaglandinlerin NSAİİ’lertarafından inhibe edilmesi).

Probenesid:

Eş zamanlı probenesid uygulanması ketoprofenin plazma klerensini belirgin ölçüde azaltabilir.

Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar):

Gastrointestinal kanama riskinde artış

Kardiyak glikozidler:

NSAİİ’ler kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir, GFR’yi düşürebilir ve plazma glikozid seviyelerinde artışa neden olabilir.

Kinolon antibiyotikler:

Hayvan verileri NSAİİ’lerin kinolon antibiyotikler ile birlikte konvülziyon riskini arttırabileceğini göstermiştir. NSAİİ ile kinolon antibiyotikleri eş zamanlı kullanan hastalardakonvülziyon gelişme riskinde artış gözlenebilir.

Trombolitikler:

Kanama riskinde artış

Takrolimus:

NSAİİ’lerin takrolimus ile eş zamanlı olarak, özellikle yaşlı hastalarda kullanımında olası nefrotoksisite riskinde artış

Siklosporin

Nefrotoksisite riskinde artış, özellikle yaşlı hastalarda Hiperpotasemi riski

Potasyum tuzlan, potasyum tutucu diüretikler, ACE inhibitörleri, anjiyotensin II antagonistleri, NSAİİ, standart veya düşük molekül ağırlıklı heparinler, siklosporin veyatakrolimus gibi immünosupresanlar, trimetoprim gibi bazı ilaçlar veya ilaç sınıflarıhiperpotasemi ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

Yukarıda sayılan ilaçların ketoprofenle birlikte kullanımı hiperpotasemi riskini artınr. Bu risk, potasyum tutucu diüretiklerle, özellikle de bunlar aynı gruptan bir başka diüretikle veyapotasyum tuzlanyla birlikte kullanıldıklarında artar; buna karşılık, önerilen önlemleralındığında, bir NSAİİ’nin bir ACE inhibitörüyle birlikte kullanılması daha güvenlidir.

Hiperpotasemiye neden olan ilaçlarla ilgili risk ve kısıtlamalar için, her ajana spesifik etkileşimler değerlendirilmelidir.

Pemetreksed (hafif veya orta derecede böbrek fonksiyon bozukluğu olan, kreatinin klerensi 45 ml/dk - 80 ml/dk arasındaki hastalar)

Pemetreksed toksisitesi riskinde artış (NSAİİ’lerin pemetreksedin böbrek klerensini azaltması nedeniyle).

Pemetreksed (böbrek fonksiyonu normal olan hastalar)

Pemetreksed toksisitesi riskinde artış (NSAİİ’lerin pemetreksedin böbrek klerensini azaltması nedeniyle).

Böbrek fonksiyonları izlenmelidir.

- Antiagregan dozlarında (tek dozda veya bölünmüş dozlarda 50 mg - 375 mg/gün) asetilsalisilik asit

Gastrointestinal ülserasyon ve kanama riskinde artış.

- Antiagreganlar ve selektif serotonin geri alım inhibitörteri (SSRİ)

Gastrointestinal kanama riskinde artış (Bkz. Bölüm 4.4).

- Deferasiroks

Gastrointestinal ülserasyon ve kanama riskinde artış.