MABTHERA 500 mg 1 flakon Uyarılar
Roche Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Mabthera uyarılar, Mabthera zararları, Mabthera önlemler, Mabthera riskler, Mabthera yan etkisi, Mabthera alerji, Mabthera alkol, Mabthera hamileler, Mabthera emzirme, Mabthera araç kullanımı, Mabthera fazla alınırsa bilgilerini içerir.
Uyarılar
UYARI: ÖLÜMCÜL İNFÜZYON REAKSİYONLARI, TÜMÖR LİZİS SENDROMU (TLS), CİDDİ MUKOKÜTANÖZ REAKSİYONLAR VE PROGRESİF MULTİFOKAL LÖKOENSEFALOPATİ (PML)
İnfüzyon Reaksiyonları
Tümör Lizis Sendromu (TLS)
Hodgkin dışı lenfoma (NHL) hastalarının MABTHERA tedavisi sonrasında, TLS sonucu, diyaliz gerektiren ve ölümle sonuçlanan akut renal yetmezlik görülebilir.
Ciddi Mukokütanöz Reaksiyonlar
Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML)
MABTHERA kullanan hastalarda PML ile sonuçlanan JC virüs aktivasyonu ve ölüm meydana gelebilir.
Hodgkin-dışı lenfoma ve kronik lenfositik lösemi hastaları
İnfüzyonla ilgili reaksiyonlar:
İnfüzyon reaksiyonu semptomları, genellikle infüzyonun kesilmesiyle geriler.
Difenhidramin ve asetaminofenle infüzyon ile ilgili semptomların tedavisi tavsiye edilir.
Bronkodilatörler ya da i.v salin çözeltisi ile ilave tedavi endike olabilir. Çoğu vakada infüzyona, semptomlar tamamen ortadan kalktığında hızı %50 azaltılarak (örneğin, 100 mg/saatten 50 mg/saate) devam edilebilir. Hayatı tehdit etmeyen infüzyon ile ilgili reaksiyon görülen çoğu hasta, MABTHERA tedavisini tam olarak tamamlayabilmiştir. Belirti ve semptomların tamamen ortadan kalkmasından sonra yapılan tedaviler, seyrek olarak tekrarlayan ciddi infüzyon ile ilgili reaksiyonlarla sonuçlanmıştır. Anafilaktik ve diğer hipersensitivite reaksiyonları, hastalara proteinlerin intravenöz uygulamasını takiben rapor edilmiştir. MABTHERA’ya karşı hipersensitivite reaksiyonlarında derhal kullanım için epinefrin, antihistaminikler ve glukokortikoidler mevcut olmalıdır.
KLL ve mantle hücreli lenfoma hastaları gibi, dolaşımda yüksek sayıda malign hücresi (>25 x 109/L) ya da yüksek tümör yükü olan hastalarda özellikle ciddi infüzyon ile ilgili reaksiyon görülme riski yüksek olabilir. Bu hastalar ancak aşırı dikkatle tedavi edilmelidir, ilk infüzyonun başından sonuna kadar çok yakından gözlemlenmelidir. Bu hastalarda, ilk kür sırasında ve lenfosit sayısının hala >25 x 109/L olduğu takip eden kürlerde ilk infüzyon hızının azaltılması veya iki güne bölünerek verilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Pulmoner vakalar:
Pulmoner vakalar hipoksi, akciğer infiltrasyonu ve akut solunum yetmezliğini içermektedir. Bu vakaların bir kısmında öncesinde şiddetli bronkospazm ve dispne görülmüştür. Bazı vakalarda, zaman içinde semptomlar daha da ağırlaşırken diğerlerinde başlangıçta görülen iyileşme daha sonra yerini klinik kötüleşmeye bırakmıştır. Bu nedenle, pulmoner vakalar ve diğer şiddetli infüzyonla ilişkili semptomları bulunan hastalar, semptomları tamamen ortadan kalkana kadar yakından takip edilmelidir. Geçmişte pulmoner yetmezliği olan hastalar veya pulmoner tümör infiltrasyonu bulunan hastalar daha kötü sonuç verme riski altında olabilirler ve bu hastalar daha dikkatli tedavi edilmelidirler. Akut solunum yetmezliğine, akciğer grafisinde görülen pulmoner dokular arası infiltrasyon ya da ödem gibi olaylar eşlik edebilir. Sendrom, genellikle ilk infüzyonun başlatılmasından sonraki bir ya da iki saat içinde kendini gösterir. Ciddi pulmoner olaylar görülen hastalarda infüzyon derhal kesilmeli (bkz. bölüm 2.2 Pozoloji ve uygulama şekli) ve agresif semptomatik tedavi başlanmalıdır.
Hızlı tümör lizisi:
MABTHERA, benign ve malign CD20 pozitif hücrelerin hızlı lizisine aracılık etmektedir.
Yüksek sayıda sirküle eden malign lenfosite sahip hastalarda ilk MABTHERA infüzyonundan 1 ila 2 saat sonra TLS ile ilişkili belirti ve semptomlar (örneğin hiperürisemi, hiperkalemi, hipokalsemi, hiperfosfatemi, akut böbrek yetmezliği, yüksek LDH) bildirilmiştir. Hızlı tümör lizisi geliştirme riski altındaki hastalarda TLS profilaksisi gündeme getirilmelidir (örneğin, yüksek tümör yükü ya da KLL ve Mantle hücreli lenfoma olan hastalar gibi dolaşımda yüksek sayıda malign hücresi olan (>25 x 109/L) hastalar). Bu hastalar yakından takip edilmeli ve uygun laboratuvar gözlemi uygulanmalıdır. Hızlı tümör lizisi ile tutarlı belirti ve semptom geliştiren hastalar için uygun tıbbi tedavi sağlanmalıdır. Tedavinin sağlanması, belirti ve semptomların tamamen ortadan kalkmasından sonra, sınırlı sayıdaki vakada profilaktik TLS tedavisi ile birlikte takip eden MABTHERA terapisi de uygulanır.
Ciddi mukokütanöz reaksiyonlar:
MABTHERA tedavisi sırasında ölümle sonuçlanabilen mukokutanöz reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu vakalar paraneoplastik pemfigus, Stevens-Johnson sendromu, liken dermatiti, vezikülobüllöz dermatit ve toksik epidermal nekrolizi içermektedir. Bildirilen olaylarda reaksiyonun başlangıcı MABTHERA uygulamasının 1 ila 13 hafta sonrasında olmuştur. Şiddetli mukokutanöz reaksiyonlarla karşılaşılan hastalarda, tedaviye son verilmeli ve hastalar gecikmeden tıbbi kontrolden geçirilmelidir. Deri biyopsisi, değişik mukokutanöz reaksiyonları ayırt etmeyi ve uygun tedaviye ulaşmayı sağlar.
MABTHERA’nın mukokutanöz reaksiyonları göstermiş hastalarda tekrar kullanımı ile ilgili güvenliği tespit edilmemiştir.
Kardiyovasküler:
MABTHERA infüzyonu sırasında hipotansiyon oluşabileceğinden MABTHERA infüzyonundan 12 saat öncesinden başlanarak ve infüzyon sırasında antihipertansif ilaç kullanılmamasına dikkat edilmelidir. MABTHERA ile tedavi edilen hastalarda, anjina pektoris veya atriyal flatter ve fibrilasyon gibi kardiyak aritmiler, kalp yetmezliği ve/veya miyokardiyal infarktüs meydana gelmiştir.Bu nedenle kardiyak hastalık hikayesi olan hastalar infüzyon sırasında ve sonrasında dikkatle izlenmelidir.
Kan sayımının izlenmesi:
Monoterapi şeklinde uygulanan MABTHERA miyelosupresif olmadığı halde, nötrofil sayısı <1.5 x 109/L ve/veya trombosit sayısı <75 x 109/L olan hastalar MABTHERA ile tedavi edilirken dikkatli olunmalıdır, çünkü bu tip hastalarla ilgili klinik deneyimler sınırlıdır. MABTHERA otolog kemik iliği transplantasyonu olanlarda ve miyelotoksisite indüklenmediği halde kemik iliği fonksiyonlarında azalma olan diğer risk gruplarında kullanılmıştır.
MABTHERA monoterapisi sırasında düzenli olarak kan hücrelerinin sayımına (trombosit sayısı dahil) dikkat edilmelidir. MABTHERA, CHOP veya CVP kemoterapisi ile kombinasyon şeklinde verildiğinde, rutin tıbbi uygulamalar doğrultusunda tam kan sayımları yapılmalıdır.
Enfeksiyonlar:
) bulunan
Hepatit B Enfeksiyonları:
Fulminan hepatit raporları da dahil olmak üzere, bazı vakalarda ölümcül olabilen hepatit B reaktivasyonu vakaları rapor edilmiştir. Bu vakaların büyük çoğunluğu, sitotoksik kemoterapiye maruz kalmıştır. Raporlarda hem temelde yatan hastalık durumu, hem de sitotoksik kemoterapi birbirine karıştırılmaktadır. Relaps/refrakter KLL hastalarında yapılan bir çalışmadan elde edilen kısıtlı verilere göre, MABTHERA tedavisi primer hepatit B enfeksiyonlarının sonucunu da kötüleştirebilmektedir.
MABTHERA tedavisi başlatılmadan önce, yüksek risk taşıyan hastalarda hepatit B virüs (HBV) taraması göz önünde bulundurulmalıdır. Hepatit B taşıyıcısı olanlar ve geçmişinde hepatit B öyküsü bulunan hastalar, MABTHERA tedavisi sırasında ve tedaviden aylar sonrasına (yedi ay) kadar aktif HBV enfeksiyonunun klinik ve laboratuvar belirtilerine karşı, dikkatlice izlenmelidirler.
MABTHERA’nın NHL’de kullanımı sırasında, progresif multifokal lökoensefalopati (PML) vakaları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Hastaların büyük çoğunluğu MABTHERA’yı kemoterapi ile birlikte veya hematopoetik kök hücre transplantasyonunun bir parçası olarak almışlardır. NHL hastalarını tedavi eden doktorlar, nörolojik semptom bildiren hastaların ayırıcı tanısı sırasında PML’yi göz önünde bulundurmalı ve klinik gereklilik nedeniyle bir nörolog tarafından konsültasyon da dikkate alınmalıdır.
PML (Progresif Multifokal Lökoensefalopati) riski nedeniyle tedaviye devam edecek hastalardan yılda bir Nöroloji konsültasyonu istenmesi gerekir.
İmmünizasyon:
MABTHERA tedavisini takiben canlı viral aşılarla yapılan immünizasyonun güvenliliği üzerinde çalışma yapılmamıştır ve canlı virüs aşılarıyla aşılama yapılması önerilmemektedir.
MABTHERA ile tedavi edilen hastalar canlı olmayan aşılarla aşılanabilirler. Ancak canlı olmayan aşılarla yanıt oranları düşebilir. Randomize olmayan bir çalışmada MABTHERA monoterapisi alan relaps, düşük evreli NHL hastaları ile sağlıklı, tedavi görmemiş kontrol vakaları karşılaştırıldığında tetanoz hatırlatıcı antijenine (% 16’ya karşılık % 81) ve Keyhole Limpet Haemocyanin (KLH) neoantijenine (antikor titrelerinde >2 katı artışa göre değerlendirildiğinde % 4’e karşılık % 69) düşük oranda yanıt gerçekleşmiştir.
Bir grup antijene karşı (Streptokokus pnömoni, influenza A, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği) ortalama tedavi öncesi antikor titreleri MABTHERA tedavisi sonrasında en az 6 ay süreyle korunmuştur.
Gastrointestinal reaksiyonlar:
Rituksimab kullanan lenfomalı hastalarda GİS obstrüksiyonu veya perforasyonu yönüyle dikkat edilmelidir.
Romatoid artrit hastaları
MABTHERA’nın, romatoid artrit ve ANCA ilişki vaskülit dışında diğer otoimmün hastalıkların tedavisinde etkinliği ve güvenliliği araştırılmamıştır.
İnfüzyonla ilgili reaksiyonlar (İİR):
MABTHERA, sitokinlerin ve/veya diğer kimyasal mediyatörlerin salıverilmesine bağlı olabilen infüzyonla ilgili reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Her MABTHERA infüzyonundan önce, analjezik/antipiretik (örn. parasetamol) ve antihistaminik ilaçtan oluşan bir premedikasyon her zaman yapılmalıdır. Romatoid artrit hastaları için, her MABTHERA infüzyonundan önce, infüzyonla ilgili reaksiyonların sıklığını ve ciddiyetini azaltması için glukokortikoid ile premedikasyon uygulanmalıdır. (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli, bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Klinik çalışmalarda romatoid artrit hastalarında bildirilen infüzyona bağlı olguların çoğu hafif ve orta ciddiyettedir. Pazarlama sonrası dönemde, ölümcül, ciddi infüzyonla ilgili reaksiyonlar bildirilmiştir (bkz bölüm 4.8 Pazarlama sonrası deneyim/ Romatoid artrit).
Önceden kardiyak bozukluğu bulunan ve kardiyopulmoner advers olay yaşayan hastaların
çok yakından izlenmesi gerekir. En yaygın semptomlar baş ağrısı, kaşıntı, boğazda tahriş, kızarıklık, döküntü, ürtiker, hipertansiyon ve pireksidir. Genel olarak, herhangi bir tedavi kürünün birinci infüzyonunun ardından herhangi bir infüzyon reaksiyonu yaşayan hastaların oranı, ikinci infüzyonun ardından görülene oranla daha yüksektir. Hastalar sonraki MABTHERA infüzyonlarını, başlangıçtaki infüzyona göre daha iyi tolere etmiştir.
Hastaların %1’den azı ciddi İİR’ler yaşamıştır, bunların çoğu birinci kürün birinci infüzyonu sırasında bildirilmiştir. Bildirilen reaksiyonlar MABTHERA infüzyonunun hızının azaltılması (yavaşlatılması) ya da kesilmesine ve bir antipiretik, antihistaminik ve seyrek olarak oksijen, i.v. serum fizyolojik veya bronkodilatörün uygulanmasına ve gerektiğinde uygulanan glukokortikoide bağlı olarak genellikle geri dönüşümlüdür.
Önceden kalp sorunları bulunan ve önceden kardiyopulmoner advers reaksiyon yaşamış olan hastalar dikkatlice izlenmelidir. İnfüzyonla ilgili reaksiyonun ciddiyetine göre ve gereken müdahaleye göre, MABTHERA kullanımı geçici veya kalıcı olarak bırakılmalıdır.
Olguların çoğunda, semptomlar tamamen giderildiğinde, infüzyon hızı %50 oranında (örn.
100 mg/saat’ten 50 mg/saat hızına) azaltılarak infüzyona devam edilebilir.
Hastalara intravenöz yolla protein verilmesinden sonra anafilaktik reaksiyonlar veya diğer aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. MABTHERA uygulaması sırasındaki allerjik reaksiyon olgularında acil kullanım için, aşırı duyarlılık reaksiyonlarının tedavisine yönelik tedaviler (örn. epinefrin, antihistaminikler ve glukokortikoidler) kullanıma hazır bulundurulmalıdır.
Romatoid artrit için üniversite ve eğitim-araştırma hastanesi immünoloji ve romatoloji kliniklerinde hastane koşullarında uygulanmalıdır.
Kardiyovasküler:
Ciddi veya orta şiddette kalp yetmezliği (NYHA class III) olan hastalarda MABTHERA kullanımıyla ilgili güvenlilik verisi bulunmamaktadır. MABTHERA ile tedavi edilen hastalarda, atriyal fibrilasyon ve flatter ile anjina pektoris gibi önceden mevcut olan iskemik kardiyak koşulların belirti verdiği gözlemlenmiştir. Bu sebeple, MABTHERA tedavisinden önce, bilinen bir kardiyak öyküsü olan ve önceden kardiyopulmoner advers reaksiyon yaşamış olan hastalarda, infüzyon reaksiyonlarından kaynaklanan kardiyovasküler komplikasyonların riski dikkate alınmalı ve hastalar uygulama sırasında dikkatle gözlenmelidir. MABTHERA infüzyonu sırasında hipotansiyon oluşabileceğinden, MABTHERA infüzyonu öncesindeki 12 saatlik süre boyunca herhangi bir antihipertansif ilacın alınmamış olmasına dikkat edilmelidir.
Enfeksiyonlar:
MABTHERA’nın etki mekanizmasına ve B hücrelerinin normal immün yanıtın sürdürülmesinde önemli bir rol oynamasına bağlı olarak, MABTHERA tedavisini takiben hastalarda enfeksiyon riskinin artabileceği söylenebilir. MABTHERA aktif enfeksiyonu olan hastalara veya şiddetli immün sistem bozukluğu olan (örn. CD4 veya CD8 düzeyleri çok düşük olan) hastalara uygulanmamalıdır. Tekrarlayan veya kronik enfeksiyon öyküsü olan ya da altta yatan sağlık sorunları nedeniyle daha sonra ciddi enfeksiyon eğilimleri olan hastalarda, MABTHERA uygulamalarında dikkatli olmalıdır (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). MABTHERA tedavisini takiben enfeksiyon gelişen hastalar derhal değerlendirmeye alınarak uygun şekilde tedavi edilmelidir.
MABTHERA tedavisi alan romatoid artrit hastalarında hepatit B reaktivasyon olguları bildirilmiştir.
Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML):
MABTHERA’nın romatoid artrit dahil otoimmün hastalıkların tedavisi için kullanımını takiben, ölümcül olabilen PML vakaları rapor edilmiştir. Raporlanan vakaların tamamı olmasa da çoğunda altta yatan hastalık, uzun süreli immünsüpresif tedavi veya kemoterapi dahil, PML için potansiyel risk faktörleri mevcuttur. MABTHERA ile tedavi edilmeyen ve otoimmün hastalığı bulunan hastalarda da PML rapor edilmiştir.
Otoimmün hastalığı bulunan hastaları tedavi eden doktorlar, nörolojik semptomlar bildiren hastaların ayırıcı tanısında PML’yi göz önünde bulundurmalı ve klinik gereklilik nedeniyle, bir nörolog tarafından konsültasyon yapılması da dikkate alınmalıdır.
İmmünizasyon:
MABTHERA tedavisini takiben canlı viral aşılar ile immünizasyonun güvenliliği araştırılmamıştır. Bu sebeple, MABTHERA kullanırken veya periferik B hücresi azalmasında canlı viral aşılar ile aşılanma tavsiye edilmemektedir. MABTHERA ile tedavi edilen hastalar canlı olmayan aşılarla aşılanabilirler. Ancak canlı olmayan aşılara yanıt oranları düşebilir.
Romatoid artrit hastaları için, doktorlar, MABTHERA tedavisi öncesinde hastanın aşılanma durumunu gözden geçirmeli ve güncel immünizasyon kılavuzlarını takip etmelidirler. Aşılama, ilk MABTHERA uygulamasından en az 4 hafta önce tamamlanmalıdır.
Randomize bir çalışmada, MABTHERA ve metotreksat ile tedavi edilen RA hastaları ile yalnızca metotreksat alan hastalar MABTHERA kullanımından en az 6 ay sonra aşılandıklarında, tetanoz hatırlatıcı antijenine karşı karşılaştırılabilir yanıt oranına (% 39’a karşılık % 42), pnömokokkal polisakkarid aşısı (en az 2 pnömokokkal antikor serotipine karşı % 43’e karşılık % 82) ve KLH neoantijenine (% 47’ye karşılık % 93) karşı ise azalmış yanıt oranı göstermişlerdir. MABTHERA tedavisi alırken canlı olmayan aşı olunması gerekirse, bu işlemin, bir sonraki MABTHERA kürüne başlamadan en az 4 hafta önce bitirilmesi gerekmektedir.
MABTHERA tekrar tedavisindeki bir yıldan uzun tecrübeye göre, s.pnömoni, influenza, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği ve tetanoz toksoidine karşı pozitif antikor titrelerine sahip hastaların oranı, başlangıç oranları ile genel olarak benzerdir.
Metotreksat (MTX) naif Romatoid Artrit popülasyonu:
Olumlu bir fayda-risk ilşkisi tespit edilemediğinden, MTX naif hastalarda MABTHERA tedavisi tavsiye edilmemektedir.
MABTHERA, flakon başına yaklaşık 55 mg sodyum ihtiva eder. Sodyum miktarı
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
MABTHERA’nın araç veya makine kullanma becerisine etkisini belirleyecek çalışmalar yapılmamıştır, ancak farmakolojik aktivite ve bugüne kadar bildirilen yan etkiler bu etkinin beklenmesi gerektiğini göstermez.