RETROVIR 300 mg 60 tablet Dozu
GlaxoSmithKline Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Restrovir dozu, Restrovir dozaj, Restrovir doz aşımı, Restrovir uygulama, Restrovir kullanım şekli, Restrovir kullanımı, Restrovir kullanım süresi, Restrovir açmı tokmu, Restrovir nedir, Restrovir ne için kullanılır, Restrovir nasıl kullanılır, Restrovir faydaları, Restrovir etkileri, Restrovir günde kaç kez, Restrovir sabah mı akşam mı, Restrovir fazla alınırsa bilgilerini içerir.
(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) Retrovir uygulanmasına HIV enfeksiyonunun tedavisi konusunda deneyimli bir hekim tarafından başlanmalıdır.
Erişkinler ve 12 yaş üstü adölesanlarda doz: Diğer anti-retroviral ilaçlarla kombine olarak Retrovir'in önerilen dozu 2-3 doza bölünmüş şekilde 500-600 mg/gün'dür. Önceki klinik çalışmalarda ilacın 1000mg'dan fazlası bölünmüş dozlar halinde kullanılmıştır. HIV ile ilişkili nörolojik fonksiyon bozukluğunun tedavisi ve önlenmesinde 1000mg/gün'den daha az olan dozların etkinliği bilinmemektedir.
Çocuklarda: 3 ay-12 yaş arası : Diğer anti-retroviral ilaçlarla kombine kullanılan Retrovir'in önerilen dozu 3 veya 4'e bölünmüş dozlar şeklinde 360-480 mg/m2/gün'dür. HIV ile ilişkili nörolojik fonksiyon bozukluğunun tedavisi ve önlenmesinde 720 mg/ m2/gün (her 6 saaatte bir defa 180mg/m2) den daha az olan dozların etkinliği bilinmemektedir. Maksimum doz her 6 saatte olmak üzere 200mg'ı aşmamalıdır. 3 aydan küçük çocuklarda: Özel doz önerisinde bulunmak için elimizdeki bilgi yeterli değildir (Bkz. Farmakokinetik Özellikler).
Maternal-fötal geçişin önlenmesinde doz: Doğum sancısı ve doğum sırasında Retrovir intravenöz olarak bir saatte verilmek üzere 2mg/kg vücut ağırlığı, takiben göbek kordonu bağlandıktan sonra 1mg/kg/saat hızında sürekli intravenöz infüzyon uygulanmalıdır. Yenidoğan bebeğe her 6 saatte oral olarak 2mg/kg vücut ağırlığı dozu doğumdan sonra 12 saat içinde başlanmalıdır ve 6 haftaya kadar devam edilmelidir. Oral doz alamayan bebeklere Retrovir intravenöz olarak her 6 saatte 30 dakikanın üzerinde 1.5mg/kg vücut ağırlığı dozunda verilmelidir.
Renal Yetmezlikte Doz: Ağır renal yetmezliği olan hastalarda günlük 300-400mg uygundur. Hematolojik parametreler ve klinik cevap sonraki doz ayarlaması ihtiyacını etkileyebilir. Hemodiyaliz ve peritoneal diyalizin zidovudinin eliminasyonu üzerinde önemli hiçbir etkisi yokken glukuronid metabolit eliminasyonu artar. Peritoneal ve hemodiyaliz ile hayatını sürdüren son-dönem renal hastalığı olan hastalar için önerilen doz her 6 –8 saatte bir 100 mg'dır (Bkz. Farmakokinetik Özellikler).
Hepatik Yetmezlikte Doz: Siroz hastalarıyla ilgili veriler, karaciğer işlev bozukluğu olan hastalarda, glukuronidasyonun azalmasından dolayı zidovudin birikiminin olabileceğini göstermektedir. Doz ayarlaması gerekli olabilir, fakat şu anda bu konuda kesin tavsiyelerde bulunulamamaktadır. Plazmadaki zidovudin seviyelerinin izlenmesi mümkün olmadığı takdirde, hekimlerin toleranssızlık belirtilerine özel bir dikkat göstermeleri ve gerektiği takdirde dozlar arasındaki süreyi artırmaları gerekir.
Hematolojik advers reaksiyonlar gösteren hastalarda doz ayarlaması: Hemoglobin seviyesi 7.5g/dl (4.65 mmol/l) ile 9g/dl (5.59 mmol/l) arasına ve nötrofil sayısı 0.75×109/l ila 1.0×109/l arasına düşen hastalarda Retrovir dozunun azaltılması veya kesilmesi gerekebilir (Bkz. Kontrendikasyonlar/Uyarılar ve Önlemler). Yaşlılarda doz: 65 yaş üstündeki hastalarda zidovudin farmakokinetiği çalışılmamıştır ve buna dair bir bilgi elimizde bulunmamaktadır. Yaşlı hastalarda böbrek işlev azalması ve hematolojik parametrelerde değişiklikler gibi yaşa bağlı değişimler göz önünde bulundurularak Retrovir kullanımı süresince bu hastaların uygun şekilde izlenmesi önerilir.
Aşırı Dozaj
Semptom ve belirtiler: Zidovudin'in akut aşırı dozunun alınması ile burada belirtilen halsizlik, başağrısı, kusma ve arasıra olan hematolojik problemlerin dışında başka özel bir semptom tanımlanmamıştır. Bildirilen bir vakaya göre bir hastanın ölçülemeyen dozda zidovudin alımı sonrası hastanın kan zidovudin seviyesi normal törepatik seviyenin onaltı kat üstüne ulaşmıştır. Ama kısa döneme ait klinik, biyokimyasal veya hematolojik bir sonuç bulunmamıştır. Tedavi: Hastalarda toksisite belirtileri yakından izlenmeli (Bkz. Yan Etki