TAMOL COLD 20 tablet Dozu

Sandoz Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Tamol Cold dozu, Tamol Cold dozaj, Tamol Cold doz aşımı, Tamol Cold uygulama, Tamol Cold kullanım şekli, Tamol Cold kullanımı, Tamol Cold kullanım süresi, Tamol Cold açmı tokmu, Tamol Cold nedir, Tamol Cold ne için kullanılır, Tamol Cold nasıl kullanılır, Tamol Cold faydaları, Tamol Cold etkileri, Tamol Cold günde kaç kez, Tamol Cold sabah mı akşam mı, Tamol Cold fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi

Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde;

12 yaş ve üzerindeki hastalarda, günde 3 kez 1 tablet kullanılmalıdır.

Uygulama şekli

Yeterli miktarda (örn. bir bardak) su ile çiğnenmeden yutulur.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Böbrek fonksiyonlarında ağır bozukluk olan kişilerde kullanılmamalıdır.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer fonksiyonlarında ağır bozukluk olan kişilerde kullanılmamalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

12 yaş ve altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

TAMOL COLD;

Farmasötik form itibariyle bu yaş grubuna ait veri bulunmamaktadır.

Doz aşımı ve tedavisi

Aşırı doz alınması halinde derhal doktor ile temasa geçilmelidir: Hızlı tıbbi müdahale, herhangi bir işaret ve/veya semptom olmasa dahi hem çocuklar, hem de yetişkinler içinkritiktir.

Akut toksisite:

Akut intoksikasyonun en önemli etkisi, reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücresi proteinlerine bağlanmasından kaynaklanan hepatoselüler hasar olanhepatotoksisitedir. Terapötik dozlarda, bu metabolitler glutatyon tarafından bağlanarak toksikolmayan konjugatlar oluşturur. Masif aşırı doz durumunda, karaciğerin SH donörleri(glutatyon oluşumunu teşvik eden) deposu tükenir; toksik metabolitler birikir ve karaciğerhücre nekrozu gelişerek karaciğer fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komayakadar ilerler. Renal tübüler nekroz sonucunda böbrek hasarı da bağımsız olarakaçıklanmıştır.

Belirli ilaçları alan veya alkol kullanan ya da ciddi ölçüde yetersiz beslenen hastalarda aşırı doz eşiği düşebilir.

Kronik toksisite:

Kronik toksisite çeşitli karaciğer bozukluklarını içerir (bkz. İntoksikasyon semptomları). Parasetamol ile ilgili kronik toksisite ve özellikle nefrotoksisiteye ilişkin veriler tartışmalıdır.Kronik alım sonucunda periferik kan hücresi sayımı üzerindeki olası etkilere dikkatedilmelidir.

İntoksikasyon semptomları

Akut intoksikasyon başlangıcı mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, terleme ve genel kırgınlıkla karakterizedir. Hastanın durumu 24 - 48 saat içinde düzelebilse de, semptomlartamamen kaybolmayabilir.

Karaciğer hızla büyür, transaminazlar ve bilirubin düzeyleri artar, protrombin zamanı patolojik hale gelir, idrar çıkışı azalır ve hafif azotemi gelişebilir. Akut ve/veya kronik aşırıdoz durumunda hipokalemi ve metabolik asidoz da (laktik asidoz dahil) gelişebilir. 3-5gün sonra sık görülen klinik belirtiler sarılık, ateş, fetor hepatikus, hemorajik diyatez,hipoglisemi ve karaciğer yetmezliğidir. Karaciğer yetmezliği hepatik ensefalopatinin tümevrelerine, serebral ödeme ilerleyebilir ve ölüme neden olabilir.

Bel ağrısı, hematüri ve proteinüri gibi belirtilerin kuvvetle düşündürdüğü akut tübüler nekrozla birlikte akut böbrek yetmezliği şiddetli karaciğer hasarı olmasa dahi gelişebilir.

İntoksikasyon tedavisi

Genel olarak hayati belirtiler, laboratuvar bulgulan ve dolaşım durumunun yakından izlenmesiniiçeren yoğun tıbbibakım başlatılmalıdır. Halihazırda Parasetamol

intoksikasyonundan şüpheleniliyorsa, reaktif metabolitleri konjuge ederek normal detoksifıkasyona yardımcı olan SH grubu donörlerin (ör. metiyonin, sisteamin veya N-asetilsistein) ilaç alındıktan sonra 10 saat içinde intravenöz yolla uygulanması faydalıolacaktır. N-asetilsistein, alımdan sonra 48 saate kadar belirli bir derecede koruyucuolabilir. İlk altı saat içinde gastrik lavaj faydalıdır. Hemodiyaliz ve hemoperfüzyonmaddenin eliminasyonunu destekler. Parasetamol plazma konsantrasyonunun kontroledilmesi tavsiye edilir.

Psödoefedrin:

Semptomlar: Psödoefedrinin doz aşımında eksitasyon, huzursuzluk, halüsinasyon, hipertansiyon ve aritmi gibi merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem semptomlarıortaya çıkabilir. Şiddetli olgularda psikoz, konvülziyon, koma ve hipertansif kriz gelişebilir.Potasyumun hücre dışından hücre içine kayması nedeniyle serum potasyum düzeyidüşebilir.

Tedavi: Solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonugerekebilir. Beta blokörler kardiyovasküler komplikasyonları ve hipokalemiyi düzeltebilir.İstenirse, psödoefedrin atılmamın hızlandırılması için asit diürezi veya diyaliz yapılabilir.

Dekstrometorfan

Semptomlar: Dekstrometorfan doz aşımı yan etkiler bölümünde liste halinde sunulana benzer etkilere neden olabilir. Çok fazla aşırı dozu takiben ek semptom olarak eksitasyon,zihinsel kan şıklık, yorgunluk, sinirlilik ve huzursuzluk, sersemlik, ataksi, distoni,halusinasyonlar, psikoz ve solunum baskılanması görülebilir.

Tedavi: Özel bir dekstrometorfan antagonisti olarak nalokson çocuklarda başarılı bir şekilde kullanılmıştır.

Yoksunluk semptomlan

Klinik çalışmalar dekstrometorfanın, kısa bir süre yüksek deneysel dozlarda kullanıldığında dahi fiziksel bağımlılık ya da tolerans artışına bağlı gelişen etki kaybı yaratmadığını veyayoksunluk semptomlanna neden olmadığını doğrulamaktadır. Ancak günlük, uzun sürelikullanımla tolerans ve fiziksel bağımlılık gelişebilir. Dekstrometorfan için hafif yoksunluksemptomlan belgelenmiştir ve bunlar arasında huzursuzluk, kas veya kemik ağrılan,insomnia, diyare, kusma ve soğuk basması yer almaktadır.