VEMCAINE PUMP sprey %10 50 ml şişe Dozu
Vem Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Vemcaine dozu, Vemcaine dozaj, Vemcaine doz aşımı, Vemcaine uygulama, Vemcaine kullanım şekli, Vemcaine kullanımı, Vemcaine kullanım süresi, Vemcaine açmı tokmu, Vemcaine nedir, Vemcaine ne için kullanılır, Vemcaine nasıl kullanılır, Vemcaine faydaları, Vemcaine etkileri, Vemcaine günde kaç kez, Vemcaine sabah mı akşam mı, Vemcaine fazla alınırsa bilgilerini içerir.
Uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Bir uygulama 10 mg lidokain’e eşdeğerdir.
50 mL’lik şişe yaklaşık 500 uygulamaya karşılık gelmektedir. Uygulama sayısı anestezi yapılacak alanın büyüklüğüne bağlıdır.
Diş hekimliği: Mukoz membrana 1-5 uygulama,
Maksiller sinusponksiyonunda: Ponksiyon kısmına 3 uygulama,
Doğum esnasında: Maksimum 20 uygulama (200 mg lidokain),
Solunum ve sindirim yolları ile ilgili entübasyon ve kataterizasyon gibi girişimler: Farenks, larenks ve trakea bölgesindeki girişimlerde 20 uygulamaya (200 mg lidokain) kadar olan lidokain dozları uygulanabilir.
Uygulama şekli:
Pompalı sprey çözelti uygulanacak bölgeye püskürtülerek kullanılır. Uygulama öncesi bölgenin kurutulmasına gerek yoktur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz, yaşa, vücut ağırlığına ve fiziksel statüye göre ayarlanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
12 yaşından büyük çocuklarda: Doz, yaşa, vücut ağırlığına ve fiziksel statüye göre ayarlanmalıdır.
12 yaşın altındaki çocuklarda: Doz 3 mg/ kg’ı geçmemelidir.( vücut ağırlığı 20 kg olan çocuklarda 6 uygulama). Özellikle larinks ve trakeada kullanımında doz 1.5 mg/kg’ a düşürülmelidir.
3 yaşındaki veya 3 yaşın altındaki çocuklarda: Daha az konsantre lidokain çözeltileri önerilmektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda, şiddetli hastalarda veya septisemi hastalarında doz, yaşa, vücut ağırlığına ve fiziksel statüye göre ayarlanmalıdır.
Uygulama kanülünün kullanılması ve bakımı
Sprey fonksiyonu bozulacağından uygulama kanülü kesilerek kısaltılmamalıdır. Kanül, 5 dakika süreyle kaynatılarak veya otoklavda (120°C sıcaklıkta 20 dakika) sterilize edilebilir.
Doz aşımı ve tedavisi
Akut sistemik toksisite
Toksik reaksiyonlar başlıca santral sinir sistemi ve kardiyovasküler sisteme aittir.
Santral sinir sistemi toksisitesinde belirtiler ve bulgular ilerleyici tarzdadır. İlk belirtiler ağız çevresinde parestezi, dilde his kaybı, baş dönmesi, hiperakuzi ve kulak çınlamasıdır. Görme bozuklukları ve müsküler tremorlar daha ciddi belirtilerdir ve jeneralize konvülsiyonlardan önce görülür. Yukarıda belirtilen semptomları takiben şuur kaybı ve grand-mal nöbetler görülebilir ve bu durum bir kaç saniyeden bir kaç dakikaya kadar sürebilir. Normal solunumun etkilenmesi ile birlikte konvülsiyonlarda müsküler aktivitenin artması sonucunda hızla hipoksi ve hiperkapni gelişir. Ciddi durumlarda apne de görülebilir. Asidoz, lokal anesteziklerin toksik etkilerini güçlendirir.
İyileşme, lidokainin santral sinir sisteminden redistrübisyonu ve metabolizasyonu ile gerçekleşir. Çok yüksek miktarlarda kullanılmadıysa iyileşme hızlı olabilir.
Kardiyovasküler sistemdeki toksik etkiler, sistemik dolaşımdaki lidokainin yüksek düzeylere çıkması durumunda ortaya çıkar. Bu durumda belirgin hipotansiyon, bradikardi, aritmi ve kardiyovasküler kollaps görülebilir.
Genel anestezi altındaki hastalar veya benzodiyazepin veya barbiturat gibi ilaçlar ile ileri sedasyon sağlanmış hastalar hariç, diğer hastalarda kardiyovasküler toksik etkiler, genellikle merkezi sinir sistemi toksisite belirtilerinden önce olmaktadır.
Akut toksisite tedavisi:
Akut sistemik toksisite belirtileri başladığında, lokal anesteziklerin uygulanmasına derhal son verilmelidir.
Gerekli ilaçlar ve ekipman derhal sağlanmalıdır. Tedavideki hedef, oksijenizasyonun devamının sağlanması, konvülsiyonların durdurulması ve kan dolaşımının desteklenmesidir. Oksijen verilmeli ve gereken durumlarda yapay solunuma başlanmalıdır. Konvülsiyonlar 1530 saniye içinde kendiliğinden kesilmezse ventilasyonun kolaylaştırılması amacı ile intravenöz yoldan 1-3 mg/kg tiopenton sodyum veya 0.1 mg/kg diazepam (daha yavaş etki eder) verilmelidir. Uzun süreli nöbetlerde hastanın solunumu ve oksijen alımı tehlikeye girmektedir. Kas gevşeticilerin enjekte edilmesi (1 mg/kg süksinilkolin) hastanın ventilasyonu ve oksijenizasyonu için daha uygun bir işlemdir, ancak bu durumda trakeal entübasyon ve yapay solunum gerektiğinden sadece bu tür girişimlerde deneyimli olan kişiler tarafından kullanılmalıdır.
Eğer kalp baskılanması ( hipotansiyon ve bradikardi) meydana gelirse, intravenöz yoldan bir vasopressör ajan (5-10 mg efedrin) uygulanmalı ve gerekirse, 2-3 dakika sonra tekrarlanmalıdır.
Kalp durması durumunda derhal kardiyopulmoner resüsitasyona başlanmalıdır. Lokal asidozun düzeltilmesi, oksijen tedavisi, ventilasyon ve dolaşım desteği sürdürülmesi gereken önemli işlemlerdir, çünkü hipoksi ve asidoz lokal anesteziklerin sistemik toksisitesini artırabilir.
Çocuklara yaşları ve kiloları ile oranlı dozlar verilmelidir.