BUSLERA 60 mg/10 ml IV infüzyon için konsantre çözelti içeren 1 flakon Uyarılar
Biem Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
Buslera uyarılar, Buslera zararları, Buslera önlemler, Buslera riskler, Buslera yan etkisi, Buslera alerji, Buslera alkol, Buslera hamileler, Buslera emzirme, Buslera araç kullanımı, Buslera fazla alınırsa bilgilerini içerir.
Uyarılar
Hematolojik:
Önerilen doz ve tedavi şemasına göre uygulanan BUSLERA, bütün hastalarda yoğun kemik iliği depresyonuna yol açar. Buna bağlı olarak ağır granülositopeni, trombositopeni,anemi veya bunlann herhangi bir kombinasyonu gelişebilir. Bu nedenle, tedavi süresince,lökosit alt grup dağılımı da dahil olmak üzere tam kan sayımı ve trombosit sayımlan sıkçatekrarlanmalı ve iyileşme tamamlanıncaya kadar gözlenmelidir. Nötropenik dönemdeenfeksiyonlann önlenmesi ve kontrolü amacıyla, antienfektif ilaçların (bakteriyel, fungal,viral) profilaktik veya ampirik kullanımı düşünülmelidir. Tıbbi gerek duyulduğunda,trombosit ve eritrosit desteğinin yanı sıra, granülosit koloni stimüle eden faktör (G-CSF) gibibüyüme faktörleri de uygulanmalıdır.
Erişkinlerde, otolog ve allogenik kemik iliği nakli sonrasında ortalama 4 gün içinde, hastalann %100’ünde mutlak nötrofil sayısı 0.5x109/l’nin altına düşmüş ve (sırasıyla)ortalama 10. ve 13. günde düzelmiştir (ortalama nötropeni dönemi süresi sırasıyla 6 ve 9gündür). Hastaların % 98’inde, nakil sonrası ortalama 5. - 6. günlerde, trombositopeni(<25xl 09/l veya trombosit transfüzyonu gerektiren) ortaya çıkmıştır. Anemi (hemoglobin <8.0 g/dl) hastaların % 69’unda görülmüştür.
Pediyatrik hastalarda, otolog ve allogenik kemik iliği nakli sonrasında ortalama 3 gün içinde, hastaların %100’ünde mutlak nötrofıl sayısı 0.5x109/l’nin altına düşmüş ve (sırasıyla)ortalama 5 ve 18.5 gün sürmüştür. Çocuklarda trombositopeni (<25x10/I veya trombosittransfüzyonu gerektiren) hastaların %100’ünde ortaya çıkmıştır. Anemi (hemoglobin <8.0g/dl) hastaların %100’ünde görülmüştür.
Fankoni anemisi hücreleri, çapraz ajanlara karşı aşın duyarlılık reaksiyonlan gösterirler. Fankoni anemili çocuklarda, busulfanın hemopoetik kök hücre nakli öncesi hazırlıkrejiminin bir bileşeni olarak kullanılmasıyla ilgili klinik deneyim sınırlıdır. Bu nedenle, butip hastalarda BUSLERA dikkatli kullanılmalıdır.
Hepatik:
Karaciğer bozukluğu olan hastalarda busulfan çalışması yapılmamıştır. Busulfan esas olarak karaciğerden metabolize olduğundan, daha önceden karaciğer fonksiyon bozukluğu olduğubilinen hastalarda ve özellikle de ağır karaciğer bozukluğu olanlarda BUSLERAkullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Bu hastaların tedavisi sırasında, hepatotoksisiteninerken belirlenebilmesi için, nakli takip eden 28 gün süresince serum transaminaz, alkalenfosfataz ve bilirübin değerlerinin düzenli olarak izlenmesi önerilir.
Kardiyak:
Klinik çalışmalarda gösterildiği üzere, tedavi edilen hastaların hiçbirinde busulfana bağlı olarak kalp tamponadı veya diğer özel kardiyak toksisiteler gözlemlenmemiştir.
Pulmoner:
Busulfan çalışmalarında, kesin etyoloji belirlenmemişse de, bir hastada interstisyel akciğer fibrozisine bağlı akut solunum sıkıntısı ve bunu izleyen fatal seyirli solunum yetmezliğibildirilmiştir. Buna ek olarak, busulfan diğer sitotoksik ajanların etkilerine eklenebilenpulmoner toksisiteye neden olabilir. Bu nedenle, daha önce mediastinal veya pulmonerradyasyon hikayesi olan hastalarda, akciğerle ilgili bu uyanlar dikkate alınmalıdır (Bkz.Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
Renal:
BUSLERA tedavisi sırasında böbrek fonksiyonlarının düzenli olarak izlenmesi önerilir (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
Nörolojik:
Pediyatrik hastalarda, busulfan ile ilgili veriler fenitoin veya benzodiyazepinlerle elde edilmiştir.
Karsinojenite, Mutajenite:
İkincil bir malignite açısından risk artışı hastaya açıklanmalıdır. Busulfan, insanlardan elde edilen veriler bazında, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafındaninsanlarda karsinojen olarak sınıflandırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, busulfana maruzkalma ve kanser arasında nedensel bir ilişki olduğu sonucuna varmıştır. Busulfanla tedaviedilen lösemi hastalarında pek çok farklı sitolojik anormallik ortaya çıkmış ve bunlardanbir kısmından karsinomlar gelişmiştir. Busulfan lökomojenik bir ilaç olarak kabul edilir.
Üreme yeteneği:
ve 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Geçerli değildir.