KONTIFEN 5 mg 30 film tablet Farmasötik Özellikleri
Koçak Farma Firması
Güncelleme : 3 Temmuz 2018
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
- Hemodiyaliz uygulanmakta olan hastalar (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler),
- Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalar (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler),
- Ciddi böbrek yetmezliği ya da orta dereceli karaciğer yetmezliği bulunan veketokonazol gibi güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile tedavi edilmekte olan <bkz. Bölüm4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) hastalardakontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uzun QT sendromu / Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini artırabilir. Bunedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Önceden var olan uzun QT sendromu ve hipokalemi gibi risk faktörleri olan hastalarda QT uzaması ve Torsades de Pointes gözlemlenmiştir.
KONTİFEN tedavisinden önce, sık idrar yapmanın diğer nedenleri (kalp yetmezliği ya da böbrek hastalığı) değerlendirilmelidir. İdrar yolu enfeksiyonu varsa, uygun birantibakteriyel tedavi başlatılmalıdır.
KONTİFEN, aşağıdaki durumların bulunduğu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır:
- Klinik açıdan önemli, mesane dışa çıkış obstrüksiyonuna bağlı üriner retansiyon riski,
- Gastro-intestinal obstrüktif bozukluklar,
- Gastro-intestinal motilitede azalma riski,
- Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dakika; bkz. Bölüm 5.2
Farmakokinetik özellikler ve Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli) (bu hastalar için doz 5 mg’ı aşmamalıdır),
Orta dereceli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh skoru 7-9; bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler ve Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama yekli) (bu hastalar için doz 5mg’ı aşmamalıdır),
- Ketokonazol gibi güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile eşzamanlı kullanımı (bkz. Bölüm 4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve Bölüm 4.2 Pozoloji veuygulama şekli),
- Hiatus hernisi/gastro-özefagal reflü ve/veya birlikte özofajite neden olabilen ya daözofajiti alevlendirebilen ilaçların (bisfosfonatlar gibi) eş zamanlı kullanımı,
- Otonom nöropati.
Aşırı detrusor aktivitesi için nörojenik bir sebep bulunan hastalardaki güvenliği ve etkinliği henüz belirlenmemiştir.
Solifenasin süksinat kullanan bazı hastalarda, havayolu obstrüksiyonu ile birlikte anjiyoödem bildirilmiştir. Anjiyoödem görülmesi durumunda solifenasin süksinat tedavisikesilmeli ve uygun tedavi ve/veya gerekli önlemler alınmalıdır.
Solifenasin süksinat kullanan bazı hastalarda anafilaktik reaksiyon bildirilmiştir. Anafilaktik reaksiyon geliştiren hastalarda, solifenasin süksinat bırakılmalı, uygun tedavive/veya ölçümler yapılmalıdır.
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
KONTİFEN’in maksimum etkisi en erken 4 hafta sonra saptanabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakolojik etkileşmeler:
Antikolinerjik özellikleri olan diğer tıbbi ürünlerle birlikte uygulanması, daha belirgin terapötik etkilere ve istenmeyen etkilere yol açabilir. KONTİFEN tedavisinintamamlanmasının ardından, bir başka antikolinerjik tedaviye başlamadan önce, yaklaşık birhaftalık bir ara verilmesi sağlanmalıdır. Kolinerjik reseptör agonistlerinin birlikteuygulanması, solifenasinin terapötik etkisini azaltabilir.
Solifenasin, metoklopramid ve sisaprid gibi gastro-intestinal sistem motilitesini uyaran tıbbi ürünlerin etkisini azaltabilir.
Farmakokinetik etkileşimler:
İn vitro araştırmalarda, terapötik konsantrasyonlarda uygulanan solifenasinin insan karaciğer mikrozomları kaynaklı CYP1A1/2,2C9,209,2D6 ya da 3A4’ü inhibe
etmediği gösterilmiştir. Bu nedenle, solifenasinin bu CYP enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçların klerensini değiştirme olasılığı bulunmamaktadır.
Diğer tıbbi ürünlerin solifenasinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi:
Solifenasin, CYP3A4 tarafından metabolize edilir. Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazol (200 mg/gün) ile eşzamanlı uygulanması, solifenasinin EEA değerinde iki katartışa yol açarken, 400 mg/gün dozundaki ketokonazol ile eşzamanlı uygulamasolifenasinin EAA değerinde 3 kat artışla sonuçlanmıştır. Bu nedenle, ketokonazol ya dadiğer güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örneğin; ritonavir, nelfinavir, itrakonazol) terapötikdozları ile eşzamanlı olarak kullanıldığında, maksimum KONTİFEN dozu 5 mg olaraksınırlandırılmalıdır (bkz Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
Ciddi böbrek yetmezliği ya da orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, solifenasin ve güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile eşzamanlı tedavi uygulanmasıkontrendikedir.
Enzim indüksiyonunun solifenasin ve metabolitlerinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi daha yüksek afiniteli CYP3A4 substratlarının solifenasin uygulamasına etkisi kadar iyiincelenmemiştir. Solifenasin CYP3A4 tarafından metabolize edildiğinden, daha yüksekafiniteli diğer CYP3A4 substratları (örneğin; verapamil, diltiazem) ve CYP3A4indükleyicileri (örneğin; rifampisin, fenitoin, karbamazepin) ile farmakokinetiketkileşimlerin olması mümkündür.
Solifenasinin diğer tıbbi ürünlerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi:
Oral Kontraseptifler:
KONTİFEN alımı ile solifenasin ve kombine oral kontraseptifler (etinil östradiol/levonorgestrel) arasında herhangi bir farmakokinetik etkileşim görülmemiştir.
Varfarin:
KONTİFEN kullanımının A1-varfarin ya da .V-varl’arinin farmakokinetiğini veya bunların protrombin zamanı üzerindeki etkisini değiştirmediği saptanmıştır.
Digoksin:
KONTİFEN kullanımının digoksin farmakokinetiği üzerinde hiçbir etki göstermediği saptanmıştır.
4.6. Gebelik ve LaktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Kontrasepsiyonla ilgili veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Solifenasin kullanırken gebe kalan kadınlardan elde edilen herhangi bir klinik veri mevcut değildir. Hayvanlarda yapılan araştırmalarda solifenasinin fertilite, embriyona!/ fetalgelişim ya da doğurma üzerinde direkt zararlı etkileri olmadığı gösterilmiştir (bkz.Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). İnsanlar için potansiyel riskbilinmemektedir.
KONTİFEN, gebe kadınlara reçete edildiğinde dikkatli davranılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Solifenasinin insan sütüne geçmesine ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Farelerde, solifenasin ve/veya metabolitleri süte geçmiş ve yenidoğan farelerde doza bağımlıbir gelişme bozukluğuna neden olmuştur (bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).Bu nedenle, emzirme dönemi boyunca KONTİFEN kullanımından kaçınılmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Gebelik dönemi başlığı altında verilen bilgiler dışında, fertilite ve üreme hakkında başka bilgi bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Diğer antikolinerjiklerde olduğu gibi solifenasin de, bulanık görmeye ve sık olmayan bir biçimde somnolans ve yorgunluğa (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler) nedenolabildiğinden, araç ve makine kullanma yeteneği olumsuz etkilenebilmektedir.
4.8, İstenmeyen etkiler
Solifenasinin farmakolojik etkisine bağlı olarak, KONTİFEN şiddeti (genellikle) hafif ya da orta dereceli istenmeyen antikolinerjik etkilere neden olabilir. İstenmeyenantikolinerjik etkilerin sıklığı dozla ilişkilidir.
Solifenasin süksinat ile en sık bildirilen advers reaksiyon, ağız kumluğu olmuştur. Bu reaksiyon günde bir kez 5 mg’lık doz ile tedavi edilen hastaların %1 l’inde, günde birkez 10 mg’lık doz ile tedavi edilen hastaların %22’sinde ve plasebo ile tedavi edilenhastaların %4’ünde ortaya çıkmıştır. Ağız kumluğunun şiddeti, genellikle hafif olmuşve yalnızca nadir dummlarda tedavinin kesilmesine yol açmıştır. Genel olarak, bu tıbbiürüne uyum çok yüksek olmuş (yaklaşık %99) ve solifenasin süksinat ile tedavi edilenhastaların yaklaşık %90’ı 12 haftalık tedaviden oluşan çalışma döneminin tümünütamamlamıştır.
Klinik çalışmalarda KONTİFEN ile elde edilmiş veriler aşağıdadır:
Çok yaygın (>1/10)
Yaygın (> 1/100 ila < 1/10)
Yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100)
Seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000)
Çok seyrek (< 1/10.000)
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygm olmayan : İdrar yolu enfeksiyonu, sistit
Bağışıklık sistemi hastalıkları :
Bilinmeyen: Anafilaktik reaksiyon*
Metabolizma ve beslenme bozuklukları :
Bilinmeyen: İştah azalması*, hiperkalemi*
Psikiyatrik hastalıklar :
Çok seyrek: Halüsinasyon*, konfüzyon durumu*
Bilinmeyen: Deliryum*
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygm olmayan: Somnolons, tat alma bozukluğu Seyrek: Baş dönmesi*, baş ağrısı*
Göz hastalıkları:
Yaygm: Bulanık görme Yaygm olmayan: Göz kuruluğuBilinmeyen: Glokom*
Kardiyak hastalıklar :
Bilinmeyen : Torsades de Pointes*, elektrokardiyogram QT uzaması*, atrial fibrilasyon*, taşikardi*
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:
Yaygm olmayan: Nazal kumluk Bilinmeyen : Disfoni*
Gastro-intestinal hastalıklar:
Çok yaygın: Ağız kuruluğu
Yaygın : Konstipasyon, bulantı, dispepsi, abdominal ağrı
Yaygın olmayan : Gastro-özefageal reflü hastalıkları, boğaz kuruluğu
Seyrek : Kolon obstrüksiyonu, peklik, kusma*
Bilinmeyen : İleus*, abdominal rahatsızlık*
Hepatobiliyer hastalıklar :
Bilinmeyen: Karaciğer hastalığı, karaciğer fonksiyon test anormalliği*
Deri ve derialtı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan : Cilt kuruluğu Seyrek: Pruritus*, döküntü*
Çok seyrek : Eritema multiforme*, ürtiker*, anjiyoödem*
Bilinmeyen: Eksfoliyatif dermatit*
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Bilinmeyen: Kas zayıflığı*
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Yaygın olmayan : İdrar yapma güçlüğü Seyrek : Üriner retansiyonBilinmeyen: Böbrek yetmezliği*
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Yaygın olmayan Yorgunluk, periferik ödem * Pazarlama sonrası gözlemlenmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonuTürkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir.(www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 3599)
4,9, Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar
Solifenasin süksinatın doz aşımı şiddetli antikolinerjik etki ile sonuçlanabilir ve uygun şekilde tedavi edilmelidir. En yüksek doz olarak bir hastaya yanlışlıkla 5 saat süre ile 280mg solifenasin süksinat verilmiştir. Hastaneye yatış gerektirmeyen mental durumdeğişikliği gözlenmiştir.
Tedavi
Solifenasin süksinat ile doz aşımı durumunda, hasta aktif kömür ile tedavi edilmelidir. Gastrik lavaj 1 saat içinde uygulandığı taktirde yararlıdır, ancak hasta kusturulmamalıdır.
Diğer antikolinerjiklerde olduğu gibi, semptomlar aşağıda belirtildiği biçimde tedavi edilebilir:
Halüsinasyonlar ya da belirgin eksitasyon gibi ciddi merkezi antikolinerjik etkiler: Fizostigmin ya da karbakol ile tedavi edilir.
Konvülsiyonlar ya da belirgin eksitasyon: Benzodiazepinlerle tedavi edilir. Solunum yetersizliği: Suni solunum uygulanarak tedavi edilir.
Taşikardi: Betablokörlerle tedavi edilir.
Üriner retansiyon: Kateterizasyon uygulanarak tedavi edilir.
Midriyazis: Pilokarpin göz damlası uygulanarak ve/veya hasta karanlık bir odada tutularak tedavi edilir.
Diğer antimuskariniklerde olduğu gibi, doz aşımı durumunda QT uzaması açısından risk taşıdığı (yani; hipokalemi, bradikardi ve halen QT aralığını uzattığı bilinen tıbbi ürünlerin
kullanılması) ve daha önceden mevcut kardiyak hastalıkları olduğu (örneğin; miyokard iskemisi, aritmi, konjestif kalp yetmezliği) bilinen hastalara özel bir dikkat gösterilmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Üriner antispazmotik ATC Kodu: G04B D08Etki mekanizması:
Solifenasin yarışmacı, spesifik bir kolinerjikreseptör antagonistidir. Mesane, parasempatik kolinerjik sinirlerle uyarılır. Asetilkolin, başta M3 alttipi olmak üzere muskarinik reseptörleraracılığıyla detrusor düz kasını kasar. İn vitro ve in vivo farmakolojik araştırmalarda,solifenasinin muskarinik M3 alttip reseptörünün yarışmacı bir inhibitörü olduğugösterilmiştir. Ayrıca, solifenasinin iyon kanalları ve çeşitli diğer reseptörler içindenendiğinde düşük afinite göstermesi ya da hiç afinite göstermemesi, muskarinikreseptörler için spesifik bir antagonist olduğu gösterilmiştir.
Farmakodinamik etkiler: Günde 5 mg ve 10 mg dozlarındaki solifenasin süksinat tedavisi, aşırı aktif mesanesi olan erkek ve kadın hastalarda yürütülen çeşitli çift kör, randomize,kontrollü klinik çalışmalarda araştırılmıştır.
Aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi, 5 mg ve 10 mg’lık solifenasin dozlarının her ikisi de, primer ve sekonder son noktalarda plaseboya kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı iyileşmesağlamıştır. Etkililik, tedavinin başlatılmasından itibaren bir hafta içinde gözlenmiştir ve 12haftalık bir dönem boyunca stabil kalmıştır. Uzun süreli, açık nitelikli bir araştırmada,etkililiğin en az 12 ay boyunca devam ettiği gösterilmiştir. 12 haftalık tedaviden sonra,tedaviden önce inkontinans şikayeti olan hastaların, yaklaşık %50’si inkontinans olaylarıyaşamamış ve buna ek olarak, hastaların %35’inde günde 8 defadan daha az sayıda olanbir idrara çıkma sıklığı elde edilmiştir. Aşırı aktif mesane semptomlarının tedavisi; aynızamanda genel sağlık algılaması, inkontinansın etkisi, rol kısıtlamaları, fiziksel kısıtlılıklar,sosyal kısıtlılıklar, duygular, semptom şiddeti, şiddet ölçümleri ve uyku/enerji gibi bazıyaşam kalitesi ölçütleri üzerinde yararlı etkilerle sonuçlanmaktadır.
Tedavi süresi 12 hafta olan dört kontrollü Faz 3 araştırmanın sonuçları (havuzlanmış veriler)
Not: Pivotal çalışmaların dördünde Solifenasin 10 mg ve plasebo kullanılmıştır. Bu dört çalışmanın ikisinde ayrıca Solifenasin 5 mg da kullanılmış ve çalışmalardan birine günde ikikez uygulanan tolterodin 2 mg dahil edilmiştir. Farklı çalışmaların her birinde tümparametreler ve tedavi gruplan değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, listelenmiş olan hastasayıları her bir parametre ve tedavi grubu için farklılık gösterebilir.
* Plasebo ile eşleştirilmiş karşılaştırma için p-değeri.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
KONTİFEN tabletlerinin alınmasının ardından, 3 ila 8 saat sonra solifenasin maksimum plazma konsantrasyonuna (C) ulaşmaktadır. Lmaks doza bağımlı değildir. Cmaks veeğrinin altında kalan alan (EAA), 5 ila 40 mg arasında dozla orantılı olarak artar. Mutlakbiyoyararlanım, yaklaşık % 90’dır.
Besin alımı, solifenasinin Cmaks’ını ya da EAA’sim etkilemez.
Dağılım:
İntravenöz uygulamayı takiben solifenasinin görünen dağılım hacmi, yaklaşık 600 L’dir. Esas olarak 04-asit glikoproteine olmak üzere, solifenasinin plazma proteinlerinebağlanma oranı yüksektir (yaklaşık %98).
Biyotransformasvon:
Solifenasin büyük ölçüde karaciğer tarafından, esas olarak sitokrom P450 3A4 (CYP3A4) yoluyla metabolize edilir. Bununla birlikte, solifenasinin metabolizmasınakatkıda bulunabilen alternatif metabolik yollar mevcuttur. Solifenasinin sistemikklerensi, yaklaşık 9,5 L/saat’tir ve solifenasinin terminal yarılanma ömrü, 45-68 saattir.Oral doz uygulamasından sonra plazmada solifenasine ek olarak, farmakolojik yöndenaktif olan bir (4/Mıidroksi solifenasin) ve inaktif olan üç metabolit (A-glukuronid, N-oksit ve 4/?-hidroksi-A-oksit) tanımlanmıştır.
Eliminasvon:
10 mg’lık bir tek [ C-işaretli] solifenasin dozunun uygulanmasından sonra, 26 gün boyunca radyoaktivitenin yaklaşık %70’i idrarda ve %23’ü feçeste saptanmıştır.İdrarda, radyoaktivitenin yaklaşık %11’i değişmemiş etkin madde olarak; yaklaşık %18’iA-oksit metaboliti olarak, %9’u 4A>-hidroksi-A-oksit metaboliti olarak ve %8’i 4R-hidroksi metaboliti (aktif metabolit) olarak tespit edilmiştir. Feçeste, 4/Ahidroksimetaboliti tespit edilmiştir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Terapötik doz aralığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Solifenasinin hafif ve orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalardaki EAA ve Cmaks değerlerinin sağlıklı gönüllülerde saptanan değerlerden anlamlı bir farklılıkgöstermediği belirlenmiştir. Ciddi böbrek yetmezliği bulunan hastalarda (kreatininklerensi <30 ml/dakika), Cmaks’daki yaklaşık %30 artış, EAA’de % 100’den fazla
artış ve t1/2’de %60’dan fazla artış ile birlikte, solifenasin etkilenimi kontrollere kıyasla anlamlı ölçüde daha büyük olmuştur. Kreatinin klerensi ile solifenasin klerensiarasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir.
Hemodiyaliz uygulanmakta olan hastalardaki farmakokinetiği araştırılmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh skoru 7 ila 9) Cmaks etkilenmemiş, EAA %60 oranında artmış ve 11/2 iki katma çıkmıştır. Solifenasininciddi karaciğer yetmezliği olan hastalardaki farmakokinetiği araştırılmamıştır.
Yas:
Hastanın yaşma göre herhangi bir dozaj ayarlaması gerekli değildir. T maks olarak ifade edilen ortalama emilim hızı yaşlılarda hafifçe daha yavaştır. Cmaks, EAA ve terminalyarılanma ömrü yaşlı bireylerde yaklaşık % 20 daha yüksek bulunmuştur. Bu hafiffarklılıklar, klinik açıdan anlamlı olarak kabul edilmemiştir. Solifenasinin çocuklar veadolesanlardaki farmakokinetiği saptanmamıştır.
Cinsiyet:
Solifenasinin farmakokinetiği cinsiyetten etkilenmez.
Irk:
Solifenasinin farmakokinetiği ırktan etkilenmez.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Konvansiyonel güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, fertilite, embriyofötal gelişme, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel araştırmalarına dayanan klinik öncesiveriler insanlar için özel bir tehlike olmadığını göstermektedir. Farelerde yapılan bir pre vepostnatal gelişim araştırmasında, laktasyon sırasında anneye uygulanan solifenasintedavisi doza bağımlı olarak daha düşük bir postpartum hayatta kalma oranına, yavruağırlığında azalmaya ve klinik açıdan anlamlı düzeylerde daha yavaş fiziksel gelişimeneden olmuştur. Doğumlarından 10 gün sonra tedavi edilen jüvenil fareler, yetişkin fareleregöre daha yüksek maruziyet ve daha ciddi toksisite göstermişlerdir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası Laktoz monohidratHipromellozMagnezyum stearatMakrogol 8000Talk
Titanyum dioksit (E171)
Sarı demir oksit (E172)
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
24 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Ambalaj:
Karton kutuda blister ambalaj (PVC / Alüminyum folyo)
Ambalaj miktarı:
30 tablet.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkların Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.