KADCYLA 100 mg IV inf. çözelti konsantresi için toz içeren flakon Uyarılar

Roche Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Kadcyla uyarılar, Kadcyla zararları, Kadcyla önlemler, Kadcyla riskler, Kadcyla yan etkisi, Kadcyla alerji, Kadcyla alkol, Kadcyla hamileler, Kadcyla emzirme, Kadcyla araç kullanımı, Kadcyla fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

Biyolojik tıbbi ürünlerin daha iyi takip edilebilmesi için uygulanan ürünün marka adı ve seri numarası açık olarak hasta dosyasına kayıt edilmelidir (veya belirtilmelidir).

İlaç tedavisi hatalarını önlemek amacıyla, hazırlanan ve uygulanan tıbbi ürünün trastuzumab değil KADCYLA (trastuzumab emtansin) olduğundan emin olmak içinflakon etiketlerinin kontrol edilmesi önemlidir.

Pulmoner toksisite

KADCYLA klinik çalışmalarında, bazıları akut solunum güçlüğü sendromuna veya fatal sonuçlara neden olan, pnömoninin de dahil olduğu interstisyel akciğer hastalığı (ILD) vakalarıbildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Belirti ve bulgular arasında dispne, öksürük, halsizlik vepulmoner infıltratlar vardır.

ILD veya pnömoni tanısı konulan hastalarda KADCYLA tedavisinin süresiz olarak sonlandırılması önerilir.

İlerlemiş malignite komplikasyonları veya komorbiditeler nedeniyle istirahat halinde dispnesi olan hastalar, pulmoner olaylar açısından yüksek risk altında olabilirler.

Hepatotoksisite

Klinik çalışmalarda KADCYLA tedavisi sırasında, ağırlıklı olarak serum transaminazların konsantrasyonlarında asemptomatik artışlar şeklinde (Derece 1-4 transaminaz toksisitesi)hepatotoksisite gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8). Transaminaz yükselmeleri, tedaviuygulamasından sonraki 8. günde pik yükselmesi ile genelde geçici olmuş ve ardından birsonraki siklustan önce Derece 1 veya altına gerileyerek düzelmiştir. Transaminazlar üzerindekümülatif bir etki de gözlenmiştir (Derece 1-2 ALT/AST anormallikleri olan hastaların oranıbirbirini takip eden sikluslar ile artar).

Transaminaz düzeyleri yükselmiş hastalar, vakaların büyük bir kısmında KADCYLA’nm son dozunun 30 günü içerisinde Derece l’e veya normal düzeylere iyileşmiştir (bkz. bölüm 4.8).

KADCYLA ile tedavi edilen hastalarda karaciğerin nodüler rejeneratif hiperplazisi (NRH) dahil ve bazıları ilacın neden olduğu karaciğer hasarına bağlı olarak ölümcül bir sonuca nedenolan ciddi hepatobiliyer bozukluklar gözlenmiştir. Gözlenen vakalar, komorbiditelerdenve/veya hepatotoksik potansiyeli olduğu bilinen eş zamanlı tıbbi ürünlerden de kaynaklanıyorolabilir.

Tedaviye başlamadan ve her dozdan önce, karaciğer fonksiyonu izlenmelidir. Başlangıçta ALT yükselmesi (örneğin karaciğer metastazından dolayı) olan hastalar, Derece 3-5 hepatikolay veya karaciğer fonksiyon testi artışı açısından daha yüksek riskli karaciğer hasarınayatkın olabilirler. Serum transaminazlarında ve total bilirubinde artış için doz azaltılması veyasonlandırılmalısı bölüm 4.2’de belirtilmektedir.

KADCYLA ile tedavi edilen hastalarda karaciğer biyopsilerinde, karaciğer nodüler rejeneratif hiperplazisi (NRH) olan vakalar tespit edilmiştir. NRH nadir görülen, hepatik parankiminküçük rejeneratif nodüllere yaygın benign dönüşümüyle karakterize bir karaciğer hastalığıdır;NRH, sirotik olmayan portal hipertansiyona yol açabilir. NRH tanısı yalnızca histopatolojiyoluyla doğrulanabilir. NRH, portal hipertansiyon klinik semptomları ve/veya karaciğerinbilgisayarlı tomografi (BT) taramasında görülen siroz benzeri yapıları olan ancak transaminazdüzeyleri normal ve diğer siroz belirtileri bulunmayan tüm hastalarda düşünülmelidir. NRHtanısı konulursa KADCYLA tedavisi süresiz olarak sonlandırılmalıdır.

KADCYLA, tedaviye başlanmadan önce serum transaminazları >2.5 x ULN veya total bilirubin >1.5 x ULN olan hastalarda incelenmemiştir. Serum transaminazları >3 x ULN veyaeş zamanlı total bilirubini >2 x ULN olan hastalarda tedavi süresiz olarak sonlandırılmalıdır.Karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır, (bkz. bölüm 4.2 ve 5.2).

Sol Ventrikül Disfonksiyonu

KADCYLA tedavisi uygulanan hastalar, sol ventrikül disfonksiyonu gelişimi açısından yüksek risk altındadır. KADCYLA tedavisi uygulanan hastalarda sol ventrikül ejeksiyonfraksiyonu (LVEF) <%40 olarak gözlenmiştir ve bu nedenle semptomatik konjestif kalpyetmezliği (KKY) potansiyel bir risktir (bkz. bölüm 4.8). Bir kardiyak olay için vetrastuzumab tedavisinin uygulandığı adjuvan meme kanseri çalışmalarında tanımlanan genelrisk faktörleri arasında ileri yaş (>50 yaş), düşük başlangıç LVEF değerleri (<%55), adjuvanortamda paklitaksel kullanımından önce veya sonra düşük LVEF düzeyleri, önceden veya eşzamanlı olarak antihipertansif ilaç kullanımı, önceden bir antrasiklin ile yapılan tedavi veyüksek BMI (>25 kg/m ) yer almaktadır.

Tedaviye başlanmadan önce ve tedavi boyunca düzenli aralıklarla (örn. üç ayda bir) standart kardiyak fonksiyon testi (ekokardiyogram veya MUGA (multigated acquisition) yapılmalıdır.Klinik çalışmalarda hastaların başlangıçtaki LVEF düzeyi >%50 şeklinde olmuştur. Konjestifkalp yetmezliği (KKY), tedavi gerektiren ciddi kardiyak aritmi, 6 aylık randomizasyoniçerisinde miyokard enfarktüsü veya stabil olmayan anjina ya da ilerlemiş maligniteye bağlıistirahat halinde mevcut dispne öyküsü olan hastalar klinik çalışmalara dahil edilmemiştir. Solventrikül disfonksiyonu vakalarında, gerekli olduğunda doz geciktirilmeli veya tedavisonlandırılmalıdır (bkz. bölüm 4.2).

İnfüzyon ile ilişkili Reaksiyonlar

KADCYLA tedavisi, infüzyonla ilişkili reaksiyonlar (IRR) nedeniyle trastuzumabın süresiz olarak sonlandırıldığı hastalarda incelenmemiştir; bu hastalar için KADCYLA tedavisiönerilmez. Hastalar, özellikle ilk infüzyon sırasında, infüzyonla ilişkili reaksiyonlar açısındanyakından gözlenmelidir.

Aşağıda belirtilen semptomların biri veya daha fazlası ile karakterize infüzyonla ilişkili reaksiyonlar (sitokin salmımına bağlı) bildirilmiştir: yüzde kızarıklık, üşüme, pireksi, dispne,hipotansiyon, hırıltı, bronkospazm ve taşikardi. Genelde bu semptomlar şiddetli olmamıştır(bkz. bölüm 4.8). Pek çok hastada bu reaksiyonlar infüzyon sonlandırıldıktan sonra birkaçsaat ile bir gün arasında düzelmiştir. Şiddetli bir IRR görülen hastalarda bulgu ve belirtilerdüzelene kadar tedavi kesilmelidir. Tekrar tedaviye başlama kararı, reaksiyonların şiddetininklinik değerlendirmesine dayanılarak verilmelidir. İnfüzyon ile ilişkili yaşamsal tehlikeli birreaksiyon durumunda tedavi süresiz olarak sonlandırılmalıdır (bkz. bölüm 4.2).

Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları

KADCYLA tedavisi, aşırı duyarlılık nedeniyle trastuzumabın süresiz olarak sonlandırıldığı hastalarda incelenmemiştir; bu hastalar için KADCYLA tedavisi önerilmez.

Hastalar, IRR ile aynı klinik tabloyu gösterebilen aşırı duyarlılık/alerjik reaksiyonlar için yakından gözlenmelidir. KADCYLA ile yapılan klinik çalışmalarda ciddi, anafılaktikreaksiyonlar gözlenmiştir. Bu tür reaksiyonların tedavisi için ilaçların yanı sıra hemenkullanılmak üzere acil durum ekipmanları mevcut olmalıdır. Gerçek bir aşırı duyarlılıkreaksiyonu durumunda (reaksiyon şiddetinin izleyen infüzyonlarla arttığı durum) KADCYLAtedavisi süresiz olarak sonlandırılmalıdır.

Trombositopeni

KADCYLA ile trombositopeni veya trombosit sayısında azalma yaygın olarak bildirilmiş ve bunlar tedavinin kesilmesine yol açan en yaygın advers reaksiyonlar olmuştur (bkz. bölüm4.8). Klinik çalışmalarda Asyalı hastalarda trombositopeni insidansının ve şiddetinin dahayüksek olduğu görülmüştür (bkz. bölüm 4.8)

Ölümcül bir sonucu olan kanama vakaları gözlenmiştir. Klinik çalışmalarda merkezi sinir sistemi hemorajisi dahil şiddetli hemorajik vakalar bildirilmiştir; bu vakalar etnik kimliktenbağımsız olmuştur. Gözlenen vakaların bazılarında hastaların aynı zamanda antikoagülasyontedavisi aldığı görülmüştür.

Her KADCYLA dozundan önce trombosit sayısının izlenmesi önerilir. Trombositopenisi olan

hastalar (<100.000/mm ) ve antikoagülan tedavi (örn. varfarin, heparin, düşük moleküler ağırlıklı heparinler) alan hastalar KADCYLA tedavisi uygulanırken yakından izlenmelidir.KADCYLA tedaviye başlanmadan önce trombosit sayısı <100.000/mm3 olan hastalardaincelenmemiştir. Trombosit sayısı Derece 3’e veya daha fazla (<50.000/mm3) azalmışvakalarda trombosit sayısı Derece l’e (>75.000/mm3) düzelmeden KADCYLA uygulanmaz(bkz. bölüm 4.2).

Nörotoksisite

KADCYLA ile yapılan klinik çalışmalarda, esasen Derece 1 ve başlıca duyusal olmak üzere, periferik nöropati bildirilmiştir. Başlangıçta Derece >3 periferik nöropatisi olan hastalar klinikçalışmalara dahil edilmemiştir. Derece 3 veya 4 periferik nöropatisi olan hastalarda,semptomlar geçene kadar veya Derece <2’ye düzelene kadar, KADCYLA tedavisi geçiciolarak sonlandırılmalıdır. Hastalar, nörotoksisite belirtileri/semptomları açısından düzenlişekilde klinik olarak izlenmelidir.

KADCYLA her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

KADCYLA sukroz içermektedir. Kullanım yolu nedeniyle uyarı gerektirmemektedir.

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

KADCYLA’nm araç ve makine kullanma kapasitesi üzerinde ya hiç etkisi yoktur ya da ihmal edilebilir bir etkisi vardır.

Halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi ve bulanık görme gibi bildirilen advers reaksiyonların araç ve makine kullanma kapasitesi üzerindeki anlamlılığı bilinmemektedir. İnfüzyon ile ilişkilireaksiyonlar oluşan hastaların, semptomları ortadan kalkana kadar araç ve makinekullanmamaları önerilmelidir.